Translate

22 Nisan 2016 Cuma

UYURSAN ÖLÜRSÜN!






Büyük felaketmiş!.. Unutulan soykırımmış!..
Pontus ve Anadolu Rum Soykırımıymış!..
Tarih aralığı da 1913-1923 müş!..
Ve bunları anlatanlar "akademisyen"miş!...




Çevirisi aşağı yukarı şöyle:

["Bugün [sözde-SB] Ermeni Soykırımı Batı'da geniş bir tanıma kazanıyorken [neyi kazanıyorken?-SB] Batı'da birkaç kişi, Türk yetkililerin sistematik bir şekilde Küçük Asya'da Yunanlara, Pontos ve Doğu Trakya'da 1913-1923 yılları arasında Yunanlara, Ermenileri, Süryanilere ve diğerlerine ne yapıldığını biliyor.]

500 yıl boyunca beraber yaşamışsınız, sonra Türkler cinnet geçiriyor ha!-SB

[Uzun bir zaman [sözde-SB] Ermeni Soykırım "unutulmuş soykırım" olarak bilindi [Uydurma olduğu için-SB]. Ancak, birkaç kurum ve bireylerin bir dizi çalışmaları sayesinde artık bu doğru değil . Ne yazık ki, bu sözler artık Osmanlı Yunanları için de geçerli .]

İnsanları, cebinizi doldurmak için kandırdığınızı herkes biliyor. Ben sana Mora'daki Türk soykırımlarını anlatayım mı?-SB.

[Yaklaşık 3 milyon Ermeni, Süryani ve Hıristiyan Yunanlar , 1913-1923 arasında Jön Türkler ve devamında Türkiye'nin Milliyetçi hükümeti tarafından katledildi!]

Maşallah, sayılar amip gibi bölünerek artıyor. Demek ki Kurtuluş Savaşı bir soykırımmış, ayrıca demek istediğiniz Atatürk ve silah arkadaşları da diliniz varmıyor. Venizelos'un Atatürk'ü Nobel'e aday göstermesini bile hazmedemiyorsunuz.-SB 

[Hıristiyan soykırımı üç aşamalı bir süreçte oldu. İlk olarak, güçlü-kuvvetli adamlar toplandı ve sınır dışı edildi. İkincisi, toplum liderleri ve etkili insanlar alenen idam edildi. Ardından, savunmasız kadın, çocuk ve yaşlılar ya katledildi, iskan ya da esir edildi. Etnik Yunanlar 3000 yıldır anavatanı olan yerlerden sökülüp atıldı ve Yunanistan'da buna "Büyük Felaket" deniliyor.]

Pardon hangi anavatan? Truva'ya uydurma bir sebeple savaş açtınız, sonra da Anadolu'ya yerleştiniz. Peki 3000 yıl önce buralar kimindi? Bu 3000 yıl içinde hiç mi Türk yoktu? Romalıların size bahşettiği ve "KÖLE" anlamına gelen "GREEK" adını hala kullanıyorsunuz. Demek ki onların köleleriydiniz. Latin Haçlıları İstanbul'a geldiğinde kimi katletti, bizi mi? Ayrıca Anadolu'ya hiçbir kültür etkiniz olmadı, medeniyeti Anadolu'da bizim atalarımızdan öğrendiniz.-SB 

[Balkanlardan gelen Mülteci Müslümanlara yer açmak için 1913 te başlayan yer açma teşebbüsleri ile Anadolu toprakları Yunandan temizlendi.]

! Bir Osmanlı toprağından diğer bir Osmanlı toprağına gidenlere mülteci denmez göçen denir, ki niye göçmüş onlar acaba diye sordunuz mu hiç? SB

[Kasıtlı olarak, 700binin üzerinde Küçük Asya ve Pontus Yunan erkek, kadın ve çocuk sınırdışı, zorla techir ve katliamların kurbanı oldu. Birçoğu sürgün yüzünden, Suriye ovalarında açlık ve hastalıklar sonucu hayatını kaybetti. Nihayetinde kurtulanlar Yunanistan, Rusya, Avrupa ve Amerika'ya gönderildi.]

Sanki Balkanlar'dan, Mora'dan gelenler kendi istekleriyle gelmişti! Canı için değil, gezmek için kaçmıştı! 700 binin iki katı Türk 1913'ten önce katledilmişti. Sanki Türkler toktu, sağlıklıydı. Bir tek siz öldünüz zaten, biz ölmeyiz, doğa üstüyüz biz, ölümsüzüz. (Küfür etmek istiyorum!) -SB

[1922 Smyrna'da Büyük Yangın (kendileri parantez açmış: biz Smyrna ismini tercih ediyoruz): Görgü raporlarına göre yangın 13 Eylül 1922'de başladı 22 Eylül'de söndürüldü ve liman kenti İzmir'i tahrip etti. Türk kuvvetleri 9 Eylül 1922'de kente girdikten 4 gün sonra başlamıştı. Etkin bir şekilde, 15 Mayıs 1919'da Yunan ordusunun Smyrna'ya ayak basmasından 3 yıl sonra Türk-Yunan savaşını bitirmek için. Bunun sonucunda Yunan ve Ermeni ölümleri tahmini 10bin ila 100bin arasında değişir.]

Bir kere Smyrna bir amazon adıdır, amazonlar "grek" değildir. İkincisi 15 Mayıs tarihi Türk topraklarının Yunan tarafından işgal tarihidir. İzmir'i de Ermeniler yakmıştır, eğer Türk raporlarına inanmıyorsanız Fransız raporlarında da mevcuttur. 10bin ile 100bin arası demek ne demek? Bu nasıl bir sayı aralığıdır? Böyle kabaca bir tahmin yürütülemez, ayrıca Yunan imha taburunun Anadolu Türklerine yaptıkları ortadır. Sen işgal ederken biz armut mu toplayacaktık?-SB

[Yaklaşık 50bin ila 400bin arasında Yunan ve Ermeni mültecileri ateşten kaçmak için rıhtımda sıkıştılar ve iki hafta boyunca zor koşullar altında orada kaldılar. Yunanların, Yunan gemileri müttefik destroyer gözetiminde limana girdi, Türk yetkililerin işbirliği ile, sistematik tahliyesi 24 Eylül'de başladı. 150bin-200bin Yunan tahliye edildi. Yangın tamamen şehrin Yunan ve Ermeni mahallerini yok etti, Müslüman ve Yahudi mahalleleri zarar görmedi.]

İzmir işgal edildiğin Yunanların Türklere yaptığı zulüm ve katliamları da anlatsanıza? Sizi kimse kovmadı, yaptılarınızın hesabını vermekten korktuğunuz için kaçtınız. -SB

[1923 Lozan antlaşmasından ve zorunlu mübadeleden sonra Türkiye Türkleştirme politikalarına devam etmiştir. Vatandaşlarını korumak ve soykırımı inkar etmek için. Eylül 1955'te Türkiye, Yunanistanı Kıbrıs'a saldırmayı planladığını iddia etti ve Constaninople de 120bin olan Yunan nüfusu 2bine düştü. 1974'te Türkiye Kıbrıs'ı işgal etti ve o gün bugündür yasadışı olarak 3te1i işgal altında. Gökçeada (İmroz) ve Bozcaada (Tenedos) 'daki Yunan etnik nüfusu birkaç yaşlıdan ibaret iken, İskeçe (Xanthi) ve Gümülcine (Komotini)'deki Türk etnik nüfusu refah içinde arazilerin korumalığını ve sahip olmanın zevkini sürüyor.]

Bir kere Mübadeleyi isteyen Türkler değil, İngiltere'ydi. Türkleştirme politikası yapılmamıştır, ki esas siz Yunanistan'daki, Trakya'daki Türkleri saymıyor ve Yunanlaştırma politikası uyguluyorsunuz. 1955'teki sınırdışı etme sadece Yunanistan vatandaşını kapsıyordu. Ayrıca Constaninople değil İstanbul. Türkiye 1974 Kıbrıs'ı işgal etmedi, Türkleri katliamdan kurtarmak için gitti. Garantör olan Türkiye'nin yasal olarak hakkı vardı. Sen 1974'te önceki tarihi mesela Kanlı Noel 1963'ü bana bir anlatsana! EOKA'yı , MEGALİ İDEA'yı anlatmıyorsunuz, olayların kronolojisini anlatmıyorsunuz, bir de kendinize "akademisyen" diyorsunuz... De get, siz Homo Sapiens bile değilsiniz! Mora'daki Türk nüfusa ne oldu? Demek Gümülcine'de zevki sefa sürüyor Türkler... Peki ısrarla Batı Trakya'daki Türklerden bahsederken niye Müslüman Yunan diyorsunuz da , Türk demiyorsunuz? 1987'de çıkardığınız yasa ile Türk adı anılmayacak diyen biz miydik? Niye hakkını arayanları öldürdüyorsunuz, yürüyüşlerini yasaklıyorsunuz? Asimilasyon ve baskıyı biz mi yapıyoruz, yoksa siz mi? 1990'larda kışkırtıcı provakasyonlarla Türklere yapılan saldırıları ne çabuk unuttunuz? İşgal ettiğiniz 17 ada ile birlikte Gökçeada ve Bozcaada'ya da göz diktiğinizi biliyoruz. Bugün Adalarımızı İŞGAL ediyorsunuz, sonra da kalkmış bizi işgalci olarak suçluyorsunuz... Olayları çarpıtmada üstünüze yok! -SB

[Türkiye soykırımı reddetmeye devam ediyor-inkar ise yapılan son soykırımdır. Soykırım olayları, -Shoah gibi-, ["sözde"-SB] Ermeni soykırımı -Goldberg'in ermeni soykırımı- gibi birçok belgeseller ile anılmıştır.]

Olmamış birşeye inkar denmez. Hangi soykırım? Hangi belgesel? Sahte ve çarpıtılmış olanlara belgesel denmez-SB

Bir de onları desteleyeceğini duyuran amazonsmile var!-SB
[!"AmazonSmile'dan alışveriş yapın ve Amazon onları finanse etsin"!..!]

Yalanlarıyla dünyayı kandırmaya devam ediyorlar, küçük beyinleri nefret ile dolduruyorlar. Bir de bu SÖZDE akademisyenler Temmuz 2015 New York'ta konferans vermiş...Güya, Osmanlı toprağı %65 Hıristiyanmış, ikinci sınıfmış, sistemli olarak şiddete maaruz kalmış, Yunan nüfus %20 imiş ve kırılgan azınlıkmış, Müslümanlığı kabul etmeyenler sürgün ediliyormuş, Foça yunanmış ve fransız arkeolog şiddetin boyutunu kanıtlamışmış, yunan katledilmiş. Ermenistan, Avustralya, Kanada, Yunanistan, Norveç, İsveç ve Amerika'dan kendilerine "bilimadamları" diyenlerin araştırmalarıymış bunlar. 


Bu konferansı, Hellenic Research Center, Zoryan Institute ve Middle East and Middle Eastern American Center-City University of New York (CUNY) organize etmiş. Makaleleri de; "Aşırı Şiddetli Bölge- Ermeni ve Süryani katliamları iç içe" ; Kemalist Hareket ve Pontus Hıristiyanları, 1919-1923 Uluslararası Siyaset Perspektifinden" ; "Birinci Dünya Savaşı sırasında Osmanlı İmparatorluğu'ndaki Yahudilerin Devleti ve Kaderi".... Akademisyen değil, Soytarı-Dalkavuk bunlar....


(ingilizce olarak soytarıların, sahtekarların linki: -  Soytarıların konferansı:  ayrıca Zoryan İnstitute kimmiş bakınTek taraflı çalışan Vahakn Dadrian'ın "evi"dir. Tarihsel gerçeklere aldırmadan propaganda yapan bir enstitüdür. Dadrian tarihsel gerçekleri ortaya koyan herkesi de "inkarcı" olarak yaftalar.)







SİZİN GİBİLERİ EN İYİ ANLATAN KİTAP
Şükrü Server Aya has written three books until now, two of them is in English. "The Genocide of Truth Continues" is his own resources in spite of financial difficulties. He dedicated his book to those who defend the TRUTH! His health being far from perfect, 81-year old Şükrü Server Aya is revealing to the whole world the facts that he discovered from credible sources. He explains, based on information gathered from documents he collected throughout the years, how a group of Armenians from Anatolia were duped into fighting against the Ottoman Empire. Armed with documents from various sources, he is refuting the falsified distorted documents that some fanatic Armenians spread to the world as proof of their allegations. He is exposing how the US Genocide Holocaust Memorial Museum in the USA is misled and politicized.  He is disclosing the real face of the US Ambassador Morgenthau and his misdeeds. He brings to light with documents from foreign sources, how fanatic Armenians and the Church use religion to collect financial sources. In the light of his research, Aya poses the following question: “Have the fanatic Armenians been collecting donations for a century, in order to wage war, OR are they fueling the battle and current animosity (which reached incredible proportions) for the sake of making money? Collecting donations?







*


Ne demişlerdi yukarıda: 
"1919-1923 arası Türkler tarafından uygulanan soykırım".... 



Papa Haçlı Seferi ilan etti : "Papa’nın bundan sonraki söylemi de, “Türk Kurtuluş Savaşı bir etnik temizliktir” olursa hiç şaşırmamak gerekir." Şahin Mengü



Papa geçen gün Midilli Adası'na güya "mültecilere dikkat çekmek için" gelmişti değil mi? KUYRUKLU YALAN....BURNUNUN DİBİNDE SANA AİT OLAN ADALARI KUTSAMAK İÇİN GELMİŞTİ... 




“BÜTÜN BUNLAR, TÜRKİYE’YE YAPILACAK BİR SOYKIRIMA HAZIRLIKTIR”
“SOYKIRIM DAMGASI KURŞUNLARA DÖNER”

George Wells’in dediği gibi, ‘Biri size sözle ‘barbar’ diye saldırmaya başlamışsa, hemen önlem al 
çünkü o seni barbarca ortadan kaldırmayı planlıyor.’ ...








Masum dediğiniz Ermeniler!
"Sadece doğudaki Ermeniler değil, batıdaki Ermenilerde hainlikte sınır tanımıyordu. Gelibolu'da Kurtuluş Savaşı veren askerlerimizin erzaklarını zehirlemişler, İngilizlere stratejik askeri bilgiler vererek casusluk faaliyetlerinde bulunmuşlardı." - link





Ottoman Government
Ministry of Internal Affairs
General Directorate of National Police Organization
Private Secretary’s Office
Second Division
General: 1382
Private: 91
Secret

Ottoman Army Command Headquarters

On the issue of the harboring of the gangs by the Armenians in the Izmit Workers Battalion, and their transfers to other places.
In attachment to the note dated May 21, 1917, and numbered 1273. The corpses of two women –Hacı Bilâl’s daughter Hatice from Serindere village, and Suleiman’s daughter Gülfedar from Aksığın village– and of a thirteen-year-old boy, Ahmet’s son Cafer from Şefkiye village, who were lost on their way to their villages and were being searched for ever since their disappearance in the forests near their villages, where an Armenian gang was prevailing. They have been discovered in the creek below Efraziye and Şefkiye villages, and after a close inspection of the corpses it has been observed that the victims were massacred by cutting their necks and by tearing them into pieces by means of piercing instruments. Finding of the women’s clothing in a different place it is concluded that they have first been raped and then massacred. Thus, under the light of the information received from the Office of the Governor of Izmit, it became evident that the transfer of the Armenians, who harbored the members of the mentioned gang in the Izmit Workers Battalion, to other places is necessary. A note has been issued for the acceleration of the legal procedures and dispatching of the final results of the issue.

May 28, 1917
Minister of Internal Affairs
Mehmet Talat.
Armenian Activities in the Archive Documents of General Staff of the Republic of Turkey














Onlar nefret tohumları ekerken, sen "hümanist" yaklaşıyorsun...
Ama, Türk düşmanlığı inatla devam ediyor....
Türkiye, Devlet olarak, akademisyeniyle siviliyle bunlara cevap vermeli.

Ne düşündüğümü ATAM çok güzel açıklamış;

Düşmanım, düşmanlığından vazgeçinceye kadar, 
Ben de onun amansız düşmanıyım.
Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK





!!! UYURSAN ÖLÜRSÜN !!!

______________________
______________________