Translate

23 Nisan 2014 Çarşamba

ATATÜRK'LE OKUMAK






ATATÜRK'ÜN OKUDUĞU KİTAPLARDAN

İnsanlığın Evrimi Kollektif Sentez : 
Yunan Halkının Oluşumu
Henri Berr, 1923

La formation du peuple grec.Paris 1923 Renaissance du livre XII
L'evolution de l'humanite synthese collective section I.le monde antique la Grece et la civilasation Hellenique XI
kitabından: 



Bu topluluklar Hint-Avrupa kökenli olmayan dilleri belki de klasik dönemde, Ege yöresinin bazı noktalarında, örneğin Lemnos'da yaşayabilmiş dilleri konuşuyorlardı. Bir olasılıkla yerleşme yer adları bu izleri korumuş bulunmaktadır. 

Birçok kez gerek Avrupa gerekse Asya Yunanistan'ında görülen Larisa adı bu yok olmuş dillere ait gibi gözükmekte ve kale surlarla çevrilmiş kent anlamına gelmektedir. Biz bu ilkel topluluklara PELASG adını veriyoruz. 

Çünkü bu ad eskiler tarafından Helenlerden önce bulunan ve HELENCE OLMAYAN dili konuşanlara verilmiştir. Fakat PELASGLARIN gerçekten kim olduklarını bulmaktan vazgeçiyoruz. (...) 


Atatürk'ün notu: Bilim adamlarının Pelasgları çok ciddi olarak tanımlamaları bunların canlı,zeki,hareketli, ögelerin sahibi çok güçlü bir ırk olduğunu gösteriyor. (...)


Görüldüğü gibi bizim açımızdan Pelasg, dolaylı konuşmayı önleyen ve açıklamalarımızı kolaylaştıran uygun bir terimden öte değer taşımaktadır. (...) 

Yalnızca önemli olan Ege-Giritliler ile Pelasgların birbirleri üzerindeki etkileri açıklamada yeterli olan aralarındaki komşuluk ve ticari ilişkiler dışında başka ilişkilerinin olup olmadığını bilmektir. (...)

XV.yüzyılın sonuna doğru Mısır belgelerinden tanıdığımız yeni toplumlar tarih sahnesinde belirmişlerdir. Asya'dan Hititlerin, Afrika'dan Libyalıların giriştikleri istilaları püskürten firavunlar Mısır metinlerinde "Deniz insanları" olarak adlandırılanları rakip olarak karşılarında bulmuşlardır ve Mısır çeviri yazılarındaki adlar klasik dönemdeki topluluklar ve kentleri bulgulamaktadır. 

1280'e doğru Hitit kralı Kadeş'te II.Ramses'i yenilgiye uğrattığı zaman Misyenler, Dardanlar, Çanakkaleliler, Lisyenler, Gergis, Pedasos, İlion toplulukları yardımcı olmuşlardır. XIII.yüzyılın sonlarında Merentpath'a saldıran Libyalılara Lisyenler, Akalar, Tarse, Sart ve Sagalossos ahalileri yardımcı olmuşlar ve 1190'a doğru III.Ramses yönetimindeki Mısır'a karadan ve denizden gelen istilacılar arasında Filistinlilerle birlikte bunlar da bulunuyordu. (...)


(Atatürk'ün notu: "Dikkat" "Türk" "Var" ) (...)


Akdeniz yollarında Helenler selefleri olmuştur. Ulaştıkları ülkeler onlar için yeniydi, fakat bilinmiyor değildi : Daha önceki kaşiflerin verdikleri adları Yunanlılar olduğu gibi benimsemişlerdir. 

Ege denizinde Yunanistan'a kadar uzanan bölgedeki yerlerin adları çoğu kez Helen diline yabancıdır ve bu adların aracılığıyla bölgeyi bulan ve adlandırılan topluluk unutulmamıştır. 

Bu girişimler ne kadar ustaca yapılırsa yapılsın varsayımlara dayanmaktadır. kanıtlar açısından daha ihtiyatlı ve ciddi olan dilbilimciler "herhangi bir tarihsel olayın doğrulanmasını özel adların incelenmesine dayandırmak, her yönteme meydan okumaktır" yargısında bulunabilmektedirler. 

En azından özel ad bilimin bazen olayları tarihçilerinkinden daha farklı biçimde düzenlediğini ileri sürmektedirler.


İON UYGARLIĞI

Asya kıtasındaki Yunan uygarlığı, Ege Denizine bağlanmalıdır, çünkü bu uygarlık hemen hemen İyon uygarlığının eseridir.
Bu uygarlık farklı ögeler tarafından oluşturulmuştur, bir yandan ilk göçmenlerin Asya'dan taşımış oldukları Miken gelenekleri, diğer yandan doğu etkileri ; fakat tam gelişmesini İyon kentlerinin ilerlemesine borçludur.



kaynak:
ATATÜRK'ÜN OKUDUĞU KİTAPLAR - Derleyen Gürbüz D.Tüfekçi



VE 


İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ'NİN AÇMIŞ OLDUĞU


ATATÜRK’LE OKUMAK PROJESİ

Bir dünya lideri olarak Atatürk, bilime ve kitaba verdiği önemi her fırsatta vurgulamış ve gençlerimize bu yönüyle ışık tutmuştur. Yaşamının büyük kısmı cephede geçmesine rağmen gittiği her yere kitaplarını taşıtmış, bu kitaplar O’nun fikri ve askeri hayatında yoluna ışık tutmuştur. Atatürk’ün tüm eğitim hayatı boyunca okuduğu kitaplar bir yana idareci olduğu dönemlerde de okumayı ve araştırmayı hiç bırakmamıştır. Şüphesizi ki Mustafa Kemal Atatürk, sadece okumamış; sahip olduğu bilgi birikimini aktarmak için kitap yazmış ve yazdırmıştır. 





____________