Translate

30 Kasım 2015 Pazartesi

TÜRK VATANDAŞLARINA ZORUNLU VİZENİN KISA TARİHİ






Vizesiz Avrupa'da seyahat; 
1963’te imzalanan Ankara (Ortaklık) Anlaşması'nın gereği olarak Türk vatandaşlarına serbest dolaşım hakkı da söz konusuydu. Bu yasal hakka rağmen, bugüne kadar çeşitli sebeplerle Türkiye ile AB arasında serbest dolaşım engellenmiştir... 
Rüya tabirleri kitabım nerede?








TÜRK VATANDAŞLARINA ZORUNLU VİZENİN KISA TARİHİ


Aslında Türk vatandaşları için AB üye ülkelerine girişte zorunlu olan vizenin tarihi yeni değil: Türk vatandaşları bugünün AB üyesi ülkelerine girişlerinde 1980’li yıllardan bu yana vizeye tabiler.


Avrupa'da vizesiz seyahat kavramı İkinci Dünya Savaşı sonrasında, Avrupa Konseyi tarafından uygulamaya konuldu. Türkiye’nin de 1949 yılında üye olduğu Avrupa Konseyi, vizesiz seyahat kavramı ile üye ülke vatandaşlarının birbirlerini daha iyi tanıyıp anlamalarını ve böylelikle 20’nci yüzyılın ilk yarısında iki korkunç savaş yaşamış kıtanın barışa kavuşmasını hedeflemişti. Bu amaçla 1950’li yılların ilk günlerinde başlayan “Almanya, Türk vatandaşlarına ilk vize uygulamaya başlayan ülke oldu. Almanya’yı sırasıyla Fransa, Belçika, Hollanda ve Lüksemburg takip etti”. görüşmeler, 1957 yılında Avrupa Konseyi Üyesi Ülkeler Arasında Şahısların Serbest Dolaşımı Anlaşması’nın imzalanmasıyla sonuçlandı. 1 Ocak 1958 yılında yürürlüğe giren anlaşmayı takiben 1960’lı yıllara gelindiğinde, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu Avrupa Konseyi ülkelerinin büyük çoğunluğu, karşılıklı olarak vize uygulamasına son vermişti.


Ancak 1970’li yılların ikinci yarısından itibaren Türkiye içinde patlak veren siyasi istikrarsızlık, 1980’li yıllarda Türkiye’nin “Vizesiz Avrupa” rüyasından çıkartılmasına kadar ilerledi. Federal Almanya 1957 anlaşmasını Türk vatandaşları için askıya aldığını Avrupa Konseyi Genel Sekreterliğine 9 Temmuz 1980 tarihinde bildirdi. Bildiride vize kararı, “(…) bu tedbir, asayiş nedeniyle gerekli görülmüştür. İltica hakkını kötüye kullanıp, ikamet ve yerleşme hakkıyla ilgili düzenlemelerin biçimini bozmak niyetiyle Almanya Federal Cumhuriyeti’nin sınırlarından giriş yapan Türk uyrukluların sayısı 1980’in ilk aylarında olağanüstü artış göstermiştir. Bu nedenle Almanya Federal Cumhuriyeti topraklarına girişin daha sıkı kontrol edilmesi kaçınılmazdır. Almanya Federal Cumhuriyeti üç yıllık bir sürenin ardından Türklere vize konusunu yeniden gözden geçirecektir” ifadeleriyle gerekçelendiriliyordu. Bildirimin ardından Federal Almanya Cumhuriyeti, Türk vatandaşlarına yönelik ilk vize uygulamasını 5 Eylül 1980 tarihinde “geçici bir tedbir” olarak, üç yıl sonra yeniden değerlendirilmek üzere başlattı.


Aynı yıl 24 Eylül 1980 tarihinde Fransa da, Federal Almanya’yı izleyerek Avrupa Konseyi bünyesindeki anlaşmayı Türkiye için askıya alacağını Konsey’e bildirdi. Gerekçe yine aynıydı: güvenlik endişesi. Türkiye’de iş bulamayan kaçak işçilerin Fransa’ya gelerek yasadışı yollardan çalışmalarını engellemek amacıyla Fransa, Türkiye’nin “Vizesiz Avrupa” rüyasından çıkartılmasına karar verdi ve Türk vatandaşlarına vize uygulamaya başladı. Takip eden yıllarda sırasıyla Belçika, Hollanda ve Lüksemburg (1982 yılında) ardından da tüm üye ülkeler Türk vatandaşları için vizeyi zorunlu bir uygulama haline dönüştürdü. 


Halkaya son eklenen ülke, 1 Temmuz 2013’de AB üyesi olan Hırvatistan’dı. Hırvatistan, AB üyeliğine 4 ay kala, 1 Nisan 2013 tarihi itibariyle Türk vatandaşlarına vize uygulamaya başlayacağını duyurdu. Bu sefer gerekçe güvenlik endişesi değildi. Hırvatistan Emniyet Müdürlüğü’nden yapılan resmi açıklamada, Hırvatistan’ın AB müktesebatına uygun olarak 3 Temmuz 1967 tarihli Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Yugoslavya Sosyalist Federatif Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Vizelerin Kaldırılması Hakkında Anlaşma'yı feshettiği açıklandı. 



Hukuki Boyut: 

Hukuki alanda 1980 yılından bu yana AB ülkeleri tarafından Türk vatandaşlarına uygulanmakta olan vize konusu, yaşanan güncel gelişmeler nedeniyle gündemin üst sıralarına taşınmıştır. Son on yılda Avrupa Birliği Adalet Divanı (ABAD) nezdinde Türk vatandaşları lehine karara bağlanan davalar sonucunda Ortaklık Anlaşması’ndan (Ankara-1963) kaynaklanan Türk vatandaşlarının hakları hukuken tescil edilmiş ve Şubat 2009 tarihinde vizenin kalkacağı umudunu yaratan Soysal Davası kazanılmıştır. Söz konusu karar ile Katma Protokol’ün 41 (1) Maddesine dayanarak, hizmet edimi amacıyla seyahat eden Türk vatandaşlarına, Almanya tarafından vize uygulanmasının AB hukukuna aykırı olduğu ortaya koyulmuştur. 


Ancak, Üye Devletler bu kararları hayata geçirmekte isteksiz davranmıştır. Mahkeme salonlarında elde edilen kazanımlar gerçek hayata çok kısıtlı olarak yansıyabilmiştir. Bazı üye ülkelerin ve AB kurumlarının “Demirkan Kararı ile ABAD, Soysal Kararı ve 1987 yılındaki Demirel kararı sonrası geliştirdiği içtihatları göz ardı ederek, geri adım atmıştır”.bu kararlara verdiği tepkiler kimi zaman cesaretlendirici olmakla birlikte bugüne kadar Türkiye’yi tatmin edecek yani “vizesiz dolaşımı sağlayacak” noktaya ulaşılamamıştır. 





İKV DEĞERLENDİRME NOTU TÜRK VATANDAŞLARININ VİZESİZ AVRUPA YOLCULUĞU: 
VİZE SORUNU, GERİ KABUL VE SONRASI
İKV Genel Sekreter Yardımcısı ve Araştırma Müdürü
Melih Özsöz / ayrıntılı olarak pdf





__________________________