Translate

6 Ocak 2017 Cuma

Refah faciası, tam bir casusluk olayıdır...





REFAH ŞEHİTLERİ ANITI - MERSİN



Refah faciası, tam bir casusluk olayıdır...



Türkiye, 2’nci Dünya Savaşının ilk sıcak etkilerini: 1940 yılında hissetmeye başlar. Muhtemel bir Alman saldırısını sınırda karşılamak amacıyla, Kırklareli ve Edirne üzerinden geçen bir hat üzerinde, savunma hatları kurulur. Boğazlar ve çevresindeki İllerde de, olağanüstü durum ilan edilir ve genel karartma uygulamalarına başlanır.


Alman Orduları: 1941 yılı Şubat ayında, Balkanlar üzerine, bir çığ gibi iner. Türkiye’deki tedirginlik iyice artar. 1939 yılından beri: “Yıldırım Savaş” taktiğiyle, çeşitli cephelerde peş peşe zaferler kazanan Alman Ordularının öncü Tümenleri: Romanya’yı işgal ettikten sonra, Bulgaristan içlerine ilerlemeye başlarlar.


17 Şubat 1941 tarihinde: öncü birliklerin, Bulgaristan-Türkiye sınırına varır. Böylece: Türkiye’nin çevresindeki ateş çemberi iyice daralır. Ankara, heyecanlı bir bekleyiş içindedir. Almanya’nın Ankara Büyükelçisi Franz Von Papen: bu tedirginliği ortadan kaldırmak için, ülkesinin Türkiye’ye saldırmayacağı konusunda, yetkililere güvence verir. Müttefik ülkelerin temsilcileri de, başta İngiltere Büyükelçisi olmak üzere; Türkiye’yi kendi saflarında savaşa sürüklemek için çaba harcamaktadırlar.


Türkiye, savaşa girecek miydi? Yoksa, ani bir saldırı ile, savaşa girmek zorunda mı bırakılacaktı? Elbette, aklımıza, Birinci Dünya Savaşına girerken yaşadığımız, metazori durum, yani “Goben ve Breslav Zırhlıları” geliyor. Öyle ya; tarih tekerrürden ibarettir, hani yine, bir oldu-bittiye getirilip, Türkiye; İkinci Dünya Savaşına sokulabilir miydi? Elbette: gerek Almanlar ve yandaşları olan İtalyanlar ve gerekse bunların dışındaki, başta İngiltere ve Fransa olmak üzere diğer ülkeler; Türkiye’nin kendi yanlarında savaşa girmesini istiyorlardı. (...)


(...) Fransız’ların, gemiyi yanlışlıkla batırdıkları ortaya çıkar ve gizli pazarlıklar sonucu, 2 savaş gemisi, tazminat olarak Türkiye’ye verilir. Böylece: ölen, 167 Türk gencinin hesabı kapatılmış olur.


Bu anıt, ordumuzun en seçme kahraman şehitlerinin anısına faciadan, 31 yıl sonra, 23 Haziran 1972 yılında, Atatürk Parkına konulmuştur. Japonya’nın Kushimoto kentinde Türk Şehitleri için dikilmiş bir anıt vardır. Bu anıtın kardeşi de, Mersindeki “Refah Şehitleri” anıtıdır. Çünkü: bu anıt aynı zamanda: Japonya’da görevden dönerken Japonya kıyılarında fırtına nedeniyle batan: Ertuğrul Fırkateynin de şehit düşen denizcilerimizi de anımsatmaktadır.


Deniz-Albay Osman ÖNDEŞ
Refah'ı Kim Batırdı? ayrıntılı yenidenergenekon:




* * *



KIŞKIRTMA VE YÖNLENDİRME İLE İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI'NA SOKMAK İSTEDİLER, GİRMEDİĞİMİZ HALDE 200 ŞEHİDİMİZ VAR. 


2.Dünya Savaşı'nda Dünya, sivil+asker - savaş halinde ve sonucunda 80 milyon kayıp vermişti...


TERÖR YÜZÜNDEN, SADECE BİRBUÇUK YILDA SİVİL HARİÇ 1100 ŞEHİDİMİZ VAR! YARALI/GAZİ HARİÇ!!!


“Polis Memurları Dayanışma Grubu” şehit sayısını ve isimlerini açıkladı. Çözüm sürecinin!!! sona erdiğinin ifade edildiği Temmuz 2015’le 2016 yılı sonuna kadar görevi sırasında hayatını kaybeden polis ve askerlerin sayısının 1093 olduğu belirtildi: ayrıntılı İlkkurşun



* * * 



“Refah Şilebi, 28 kişilik mürettebat denizaltıcı, 19 denizaltıcı subay, 63 astsubay ve 68 er ile İngiltere'de havacılık eğitimi görecek 1 hava subayı ve 20 hava öğrencisi olmak üzere toplam 199 personelle 23 Haziran 1941 tarihinde Mersin'den İskenderiye'ye hareket etmiştir. 


Savaşta tarafsız olduğumuzdan, Refah'ın güvertesine ve bordalarına Türk bayrağı bandajı yapılmış ve bu bayraklar reflektörlerle aydınlatılmıştır. Refah Gemisi Mersin'den hareketinden 5 saat sonra ağır hasara uğratılmıştır. Makineleri ve telsizi hasar gören Refah'ın dış dünya ile irtibatı kesilmiştir. Tahlisiye filikalarından, su üstünde kalabilen 1 tanesine personel binmiştir. 4 saat su üzerinde kalan Refah Şilebi, gecenin karanlığında sulara gömülmüştür."


Faciadan 36 saat sonra, 28 personelin filikayla Karataş mevkiine çıkmış, havadan ve denizden yapılan aramalarla sal üzerindeki 4 personelin 72 saat sonra kurtarılmış, 167 personel ise şehit olmuştur.


Deniz-Binbaşı Suat Gökçer Gökmen /PDF
Mersin Deniz Ticareti, Haziran 2016 
(Bu arada, denizmüzeleri sitesi geçici olarak kullanılmıyor! 03.01.2017)



* * *



Refah faciası, tam bir casusluk olayıdır.


Önceleri gemiyi Fransız denizaltısı Vichy’in ‘yanlışlıkla’ gönderdiği torpille batırdığı düşünülürken ilerleyen yıllarda İtalyan denizaltısı Ondina’nın işi olduğu öne sürüldü. Emekli deniz Albay Osman Öndeş ise, Türk denizaltıcılık tarihinin en trajik olayının İtalyan casuslar tarafından gerçekleştirildiğini belirtti.


Refah şilebi, İngiltere’nin inşa ettiği Reis sınıfı 4 denizaltıyı teslim almak için görevlendirilen askerleri taşıyordu. Gemi de toplam 199 kişi bulunuyordu ve ilk durak Mısır’ın Port Said Limanı’ydı. 


Mersin’den hareketetin hemen ardından meydana gelen patlama sonucu gemi batarken, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’ndan 19 subay, 63 astsubay, 68 er, Hava Kuvvetleri Komutanlığı’ndan 1 subay, 20 Hava Harp Okulu öğrencisi şehit oldu. Geminin 28 mürettebatı hayatını kaybetti. 


4 subay, 15 astsubay, 5 er, 1 hava subayı, 4 hava harp okulu öğrencisi ve 3 mürettebat kurtulabilmişti. Refah faciası, Türk Denizaltıcılık tarihi’ne tek seferde en büyük kaybın yaşandığı facia olarak geçti. (link)



* * *


EK: 

2.Dünya Savaşı'nda Yunanistan'a Yapılan Yardımlar, Kurtuluş Vapuru ile Refah Vapuru:




* * *



ENG.

SS Refah was a Turkish cargo steamer of 3,512 tons built in 1901 by Robert Thompson and Sons as the SS Perseveranza for the Austro-Hungarian Empire, Perseveranza S.S.Co Ltd (Cosulich), Lussinpiccolo. In 1925 she had new owners and was renamed SS Persevera. 1931 Renamed SS Rafah for Turkish owners Barzilay & Benjamin. In 1941 she was torpedoed when 40 miles S of Mersin. She was a cargo steamer carrying 171 Turkish military personnel (150 seamen and 21 airmen) and 28 crew from Mersin to Egypt was sunk on June 23, 1941 by a torpedo fired by a Vichy France submarine. The vessel belonging to neutral Turkey was mistook for a vessel of Free France. Only 32 people survived the disaster.


Capt. Osman Ondes (Rt) on 12th December 2012 writes:

My recent book was based story on doubtful destiny of SS Refah that at present is filming for TV by Academie Production fm Istanbul. According my research for some years, I reached more acceptable result that, SS Refah has been mined (Limpet mine) by one of Italian Underwater Attack Team which they sticked to steering and propeller area of some Allied merchant ships before leaving either Port of Mersin or Port of Iskenderun. The most important name Cdr Luigi Ferraro was very experienced underwater attack team leader (Such Torpedo Men from II World War). During II World War he lived in Iskenderun as one of the Italian Consulate member but was Gamma member. He was able to stick limpet mines either at Port of Iskenderun or Port of Mersin (East Med of Turkey) to some merchant ships those were loading Chrome Mine on behalf of UK. He wrote his memories at his book " Un Italiano". (link)


With this so called "accident" they wanted to lure Turkiye into the WWII.... - SB.










İlgili:










İSTANBUL, İZMİR... :(
TÜRKİYE