1990 SONRASI TEK KUTUPLU DÜNYADA DİN ÜZERİNDEN EMPERYALİST OYUNLAR VE YENİ OSMANLICILIK
Kasım 1989'da Sovyetler'in başını çektiği sosyalist bloku ve iki kabadayılı dünyayı simgeleyen Berlin Duvarı yıkıldıktan sonra, Bush ve Gorbaçov 2-3 Aralık 1989'ta Malta'da buluşarak Soğuk Savaş'ın sona erdiğini duyurmuşlardı.
Sovyetler'in çöküşünden sonra gözler Ortadoğu İslam Arap ülkelerinden Orta Asya'ya Sovyetler'deki Türk Cumhuriyetlerine dikilmiş, Amerika Fethullah Gülen takımını hemen Orta Asya'da okullar açmakla görevlendirmiş, kendisi de 16 Ocak 1991'de Yeni Dünya Düzeni çığlıkları atarak Irak'ın üzerine çullanmıştı.
1.Körfez Savaşı, Türkiye'de artık dünyanın değiştiğini, Soğuk Savaş dönemi politikalarının sona erdiği, Amerika'nın Sovyetler varken komünizme karşı gerek duyduğu İslamlaştırma ve Osmanlaştırmanın bundan böyle dayatılmayacağı yargısına yo laçtı. Öyleyse Osmanlıcılığı bırakmak, dört elle laikliğe sarılmak gerekiyordu.
1.Körfez Savaşı başladıktan bir ay sonra, Şubat 1991'de Amerikan beslemesi Osmanlıcılar, İslamcılar ve Türk-İslam Sentezcileri kendilerini "işten atılmış" duyumsadılar. Çünkü devlet sarığı fesi bir yana atmış telaşla frak giyiyordu. Nokta dergisinin 24 Şubat 1991 tarihli kapağı şöyleydi:
"Nereden çıktı bu laiklik?"
Sorunun yanıtı kolaydı: 1945'ten sonra İslamcılık nasıl Amerikan isteğiyle parlatılmışsa, 1991'de Laiklik yine Amerikan isteği sanılarak üstelik daha bir gün önce İslamcı Osmanlıcı Eyaletçi girişimlerde bulunan Amerikancı Özal tarafından yanılgı anlaşılıncaya dek parlatılacaktı. Dergi, olayı en ince ayrıntısına dek şöyle veriyordu :
Gündeme dış politikayla bağlantılı olarak laiklik getirildi. Yurt dışı temsilciliklere yazılar gönderilip "laik Türkiye tanıtımı" isteniyor.
İslamcılığın körüklendiği 1980'li yıllar geride kaldı. 1991'lı yılların modası laiklik! Hiç değilse laikmiş gibi yapmak. İyi de nereden çıktı bu laiklik?
Bundan (24 Şubat 1991) yaklaşık bir ay kadar önce (Aralık 1989-Ocak 1990 Gorbaçov'la Bush'un Malta'da bir araya gelip "Soğuk Savaş bitti" dedikleri günlerde) Dışişleri Bakanlığı dünyanın hemen her ülkesindeki büyükelçiliklerimize "hizmete özel" bir yazı gönderdi.
Yazıda "Türkiye'nin laik bir ülke olarak tanıtılması için yapılabilecekler" konusunda rapor, görüş isteniyordu. Dışişleri Bakanlığı Türkiye'nin laik atağının ilk sinyallerini veriyordu. Bu yazı üzerine büyükelçilikte kollar sıvanıyor, bir anda "Laik Türkiye kampanyası" için hazırlıklar başlatılıyordu.
Dışişleri Bakanlığı'ndan üst düzey bir yetkili Nokta'nın bu yazıya ilişkin sorularını hayretle karşılıyordu: "Nereden duydunuz bunu?.
Aradan da , adının açıklanmaması kaydıyla şunları anlatıyordu:
"Evet, yukarıdan (Cumhurbaşkanı Özal'dan) gelen bir istekle hazırlandı yazı. Daha çok Avrupa ülkelerine ve Birleşik Amerika'ya yönelik bir istek. Türkiye'nin laik bir ülke olduğunu, üstelik bölgedeki tek laik ülke olduğunu bu ülkelere anlatmak amaçlanıyor. Laiklik kozu, Türkiye'nin dış politikada önemli bir kozu olacak."
Laiklik atağı konusunda ikinci açık sinyal, Özal'ın Şubat ayında Davos'ta yapılan Dünya Ekonomik Forumu'na uydu aracılığıyla gönderdiği mesaj oldu . Özal : "Türkiye serbest Pazar ekonomisi uygulanan laik bir devlet olarak model teşkil edebilir." diyordu.
Bu arada özellikle İstanbul'da gözlerden kaçan ilginç bir gelişme yaşanıyordu son günlerde. Radikal İslamcılar, polis tarafından üçer beşer toplanıp gözaltına alınıyordu. AK Doğuş ve İBDA yayınlarının yöneticileriyle Kıvam Hukuk Bürosu'nun yöneticilerinin de aralarında bulunduğu yaklaşık 200 kişi gözaltına alınmış, işin ilginç yanı bunların avukatlarıyla görüşmelerine de izin verilmemişti.
Devlet şimdi laiklik istiyor. Bütün bunlar yakın gelecekteki gündeminde laiklik olacağının açık göstergeleri.
Aytunç Altındal : "Körfes Savaşı ve sosyalist ülkelerin kriz içine sürüklendikleri çağımızda, Türkiye'nin laik rolü ve konumu, ...onu istese de istemese de artık hayatın her alanında rasyonel fikir üretmeye yöneltecektir." diyor.
Abdurrahman Dilipak Nokta'ya şu yorumu yapıyor : "Türkiye Laiklik diye yeni bir dinin truva atı. Amerika'nın ilahlığına dayanan yeni bir din."
Türkiye'nin yeni rolü konusunda ortaklık toz dumana boğulacak. Özal, Türkiye'nin direksiyonunu laikliğe doğru kırarken, 'kurtuluşu İslamiyette bulanlar' bu role var güçleriyle karşı koyacaklar. ANAP içindeki İslamcılar laiklik atağına karşı çıkıyorlar. Özal, laiklik atağında inandırıcı bulunmuyor. Bugün Amerika'nın Ortadoğu'daki temsilcisi olabilmek, Avrupa topluluğuna girebilmek için laikliğe soyunan Özal'ın yarın dengeler değişince 'tek yol hak dini İslam' demeyeceğini kimse garanti edemiyor.
Abdurrahman Dilipak ise bu konuya şöyle yaklaşıyor : "ANAP için herşey konjöktüreldir. İman, vatan, millet, Sakarya ya da Sümerbank..."
Derginin laikliğe dönüş atağı konusunda söyleşi yaptığı iki yazardan biri Abdurrahman Dilipak, diğeri Aytunç Altındal'dı. Çünkü her ikisi de uzunca bir süredir Laikliğe karşı Osmanlı Sekülerizmi dedikleri laikliğin içini boşaltan bir kavramı savunuyorlardı yazılarında.
Dilipak, çok doğru olarak laikliğe yönelişin konjöktürel yani iki kutuplu dünyada Amerika öyle istedi diye başladığını, Amerika yarın bundan dönerse laikliğe dönüşün de biteceğini söylüyordu ki, öyle olacaktı gerçekten.
Aytunç Altındal ise, Özal'la birlikte laiklik atağına katılmış, laikliği savunmaya başlamıştı.
Nokta dergisinin bu sayısında kendisine bir sayfa ayrılan Altındal, 'laiklik atağı'nı olumlayarak şöyle diyordu:
"Önümüzdeki yıllarda Avrupa'da en çok tartışılacak olan konu, hiç kimsenin kuşkusu olmasın ki, dinsel gericilik ve laiklik olacaktır. (Kabaran gericiliğe karşı) Avrupalı hükümetler bütçelerine sekülarizmin / laikliğin araştırılması ve geliştirilmesi için fonlar eklemekle meşguller. Türkiye laikleşme yolunda akılcı bir programla uluslar arası arenaya çıkmalıdır."
Yıllar boyu Türkiye'nin Kemalist laikliği bırakıp Osmanlı'ya dönmesini ve Hilafeti kurmasını savunan Altındal, Soveytler çöker çökmez laikliğe sarılıyordu. İslamcılığı ve Osmanlılaşmayı yalnızca Soveytler'i güneyden kuşatmak için zorunlu sanıp, Sovyetler yıkılınca Osmanlılaşmanın, İslamcılığın biteceğini düşünen Engin Ardıç da Sovyetler yıkılır yıkılmaz şöyle yazıyordu köşesinde :
Dincilerin Hüzünlü Çelişkisi
"Sovyet komünist imparatorluğuna karşı stratejik olarak oluşturmaya çalıştığı "yeşil kuşak" girişiminden vazgeçti Amerika....Gerek kalmadı, çünkü komünizm bitti, Sovyet imparatorluğu da dağılma sürecinde."
Bu ortamda Altındal'ın "laiklik atağı" 1992'nin son aylarına dek sürecek, 3 Temmuz 1992 günlü Milliyet gazetesinde yayımlanan bir yazı dizisinde "laiklik atağı"nı Türkiye'ye laiklik konferansı düzenleme önerilerine dek tırmandırarak şöyle diyecekti:
"Türkiye hiç vakit kaybetmeden, bir uluslararası laiklik konferansı düzenleyebilir."
Yeni uluslar arası koşullarda , tek kutuplu dünyada Amerika'nın Osmanlıcılığı İslamcılığı desteklemeyeceğini düşünerek laikliğe dönüş yapan Osmanlıcılar yanılıyordu. Amerika'nın Türkiye'ye verdiği Osmanlılaşma görevi 1945'ten bu yana "Sovyetleri yıkmak için gereklidir" diye sunulmuşsa da gerçeğin bu olmadığı kısa süre sonra Amerika'nın Türkiye'ye yeniden İslamlaşma dayatmaya başlamasıyla anlaşılacak ve Altındal da tıpkı Özal ve çevresi gibi, yeniden Osmanlıcı Hilafetçi söyleme dönecekti.
Osmanlı geliyor! Ecdat geliyor!
1992 sonunda Türkiye'de yeniden Osmanlıcı rüzgarlar esiyor, kaçak olduğu İngiltere'den dönen Kadir Mısıroğlu'nun Osmanlıcı demeçleri 5 Eylül 1992'de Hürriyet gibi çok satışlı gazetelerde veriliyordu.
Kadir Mısıroğlu ; "Fesi Türkiye Cumhuriyeti'ne ve devrimlerine isyanı temsil ettiği için takıyorum. Kemal'in devrimleri ters yüz edilmeli. Osmanlı geliyor! Ecdat geliyor!" diyordu.
Soğuk Savaş bitmişti ama, Amerika'nın Türkiye'den Osmanlıcılığı bırakıp laikliğe sarılması beklediği yoktu, bu yalnızca Türkiye'nin bir sanısı ve derin yanılgısıydı.
1990 : ABD,PKK'ya İslamcılık öneriyor.
Özal'ın laiklik atağı başlattığı günlerde Ufuk Güldemir'in 6 Şubat 1990 günü Cumhuriyet'te yayımlanan haberinde , CIA'nın yan kuruluşu olan RAND Corporation, PKK'ya Marksizm'i bırakın İslam'a yönelin öğüdünü veriyordu:
"Eğer militan Kürt grupları Marksizm yerine İslami ideolojiyi bayrak yaparlarsa, Kürtleri devlete karşı mobilize etme şansları yüksektir."
Güldemir'in bu hhaberini yorumlayan Uğur Mumcu'ya göre :"Ankara'daki eski CIA istasyon şefi Paul Henze'nin de çalıştığı "Rand Corporation", tüm İslamcı akımların Amerikan çıkarına hizmet etmesi için izlemesi gereken yolları da öneriyor" du.
PKK, ABD'nin İslamcılık Önerisine Sarılıyor
Gerçekten de PKK, CIA'nın "Marksizmi bırakın İslamcı motifler kullanın ki sizi destekleyelim" öğüdünü bir ay gibi kısacık süre sonra benimsiyordu:
"Son zamanlarda Kürt örgütleri, din duygularını ve dince kutsal kavramları da kullanmaya başladılar. Kürtçülüğü kitle tabanı sağlamak isteyen ayrımcılar, şimdi de silahına da sarılıyorlar."
1990: ABD, Kuzey Kıbrıs'ta İslam Üniversitesi Kurduruyor
Özal "laiklik atağı" başlata dursun, Amerika, Güneş gazetesinde yayımlanan 28 Şubat 1990 günlü habere göre Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti topraklarında Suudi Rabıta örgütü - American Cornelle Üniversitesi işbirliğiyle bir "İslam Üniversitesi" kurulmasına çalışıyordu.
1991 : ABD Körfez Savaşı'yla Kürdistan Kurmaya Başlıyor.
Aynı günlerde bir tokat daha geldi Amerika'dan. Güneri Civaoğlu, Körfez Savaşı sırasında Amerika'lı bir yarbayla yaptığı söyleşiyi yayımladı:
"Amerikalı yarbay ile dev Ortadoğu haritasının önündeyiz. Sağ elini avuç için Musul / Kerkük vilayeti olan alanda gezdiriyor. Ve sakin bir sesle kelimelri tane tane seçerek anlatıyor:
- İşte Kürt devleti burada kurulur. Savaş bitecek, Saddam çökmüş oalcak. Yörede devlet kalmayacak. Devlet otoritesinden yoksun boşluk doğacak. Kürtler bir devlet kurarak buradaki boşluğu dolduracaklar. Türkiye'den toprak isterler.
Ona anımsatıyorum. Türkiye bunu kabul etmeyeceyeceğini açıklamış bulunuyor.
Amerikalı yarbay, "O zaman çarpışacaksınız" diyor.
Soruyorum : Türkiye'nin düzenli orduları, silahları, topları, füzeleri var. Böyle büyük bir güce nasıl karşı koyarlar?
Amerikalı yarbayın verdiği yanıt düşündürücüdür:
- Irak'ın kuzeyindeki Kürtlerin de yakında silahları olacak. Saddam'ın bıraktığı silahlar onlara kalıyor. Belki Türkiye'de sizinkilerden bile ileri silahları olacak."
ABD, Ermeni Soykırımını Kongre'ye Getiriyor
Amerika bir yandan PKK'yı İslamcı çizgiye çağırıyor, bir yandan Kuzey Irak'ta Türkiye'den toprak isteyecek bir Kürt devleti kurdurmaya çalışıyor, bir yandan Kıbrıs'ta Suudi parasıyla Amerikan üniversitesi kurduruyor, bir yandan da Ermeni soykırımı tasarısını kongrede oya sunuyordu.
Ortadoğu yeniden cadı kazanına dönmüştü.
Soğuk Savaş'ın sona ermesi Amerika'yı Soğuk Savaş boyunca uyguladığı Ortadoğu'yu etnik ve mezhepsel eyaletlere bölüp din temelinde ve kendi güdümünde bir federasyon çatısı altında birleştirme stratejisinden uzaklaştırmadığı gibi, tersine bu stratejiyi daha da ödünsüz biçimde uygulamaya yöneltmişti.
Sovyetlerin yayılmasına set çekmek, onun yıkılışını sağlamak için gereklidir denilen Ortadoğu birliğinin, Osmanlılaştırmanın, Sovyetler yıkılır yıkılmaz daha güçlü bir biçimde savunulmaya başlanması düşündürücüydü.
Demek ki, Sovyet korkusu Osmanlıcılık üretiminde yalnızca bir bahaneydi. Amerika Türkiye'yi Sovyet korkusu olmasa da Osmanlılaşmayı dayatacaktı.
Özal'ın önerdiği, Yahudi-Hıristiyan Birliği'nin mirasçısı ve lideri Amerika'nın 1960'lardan bu yana dayattığı Türk-Kürt federasyonuydu.
George Bush, 1992 yılında ABD Başkanlık seçimlerinde yaptığı konuşmalarda , sık sık kendilerinin dinsel inançlarla donanmış bir parti olduklarını vurgulayarak : " Biz,...dini inançlara sahip bir partiyiz. Ülkemizi Yahudi-Hıristiyan Birliği'nin tek mirasçısı ve lideri olarak ayakta tutmaya kararlıyız" diyordu.
Demek ki, 1945'ten bu yana Türkiye'yi Ortadoğu İslam Birliği Önderliği'ne, Osmanlıcılığa, İslamcılığa yöneltenler, Türk-Kürt federasyonuna sürükleyenler, PKK'ya İslamcılık önerenler, Yahudi-Hıristiyan Birliği mirasçıları ve liderleriydi.
CIA Ajanı Paul Henze:
"Atatürkçülük öldü: Nakşiler, Nurcular İlericidir"
Ahmet Taner Kışlalı, 30.11.1997 günlü Cumhuriyet'te yayımlanan "Batı cephesinde Yeni Bir Şey Yok; Ama Bizde Var" başlıklı yazısında şöyle diyordu:
" CIA istasyon şefi Paul Henze'nin - Türkiye ile ilgili - 1993 raporunda şu savlar savunuluyor:
-Atatürk ilkeleri, yeni dünya düzeni ile birlikte ölmüştür. Aydınların, imam-hatip okulları konusundaki endişeleri yersizdir. İran ve Arap parası ile desteklenen kökten dincilik, Türkiye için ciddi bir tehlike değildir. Nurcular ilericidir. Nakşibendiler geriye dönük değildir.
CIA güdümündeki bazı Amerikan bilim adamları buyuruyorlar:
- Türkiye'nin Yeni Dünya Düzeni içindeki yeri Ilımlı İslamdır. Kemalizmi bırakmalıdır. Batı'nın çıkarı Türkiye'nin Batı ile değil, Ilımlı İslamla bütünleşmesindedir."
Türkiye'nin Siyasi İntiharı, Yeni-Osmanlı Tuzağı
Cengiz Özakıncı
» “Hilafet Kaldırılmamıştır. Osmanlı Milletler Topluluğu Kurulmalı.”
» 1808-1918 arası Osmanlı’yı çökerten politikalar 1938′den günümüze aynen uygulanıyor mu?
» Abdülmecid niçin “Senin İçin Öldük Avrupa!” yazılı madalyalar bastırıp dağıtıyordu?
» Osmanlı 1856 yılında o dönemin Avrupa Birliği demek olan Europeen Concert’e tam üye olduktan sonra nasıl adım adım çöküşe sürüklendi?
» Avrupa Devletler Birliği’ne üye olmak uğruna Garter Haçlı Şövalyeleri Tarikatı’na üye edilen Osmanlı padişahları kimlerdi?
» İslam’ın koruyucusu ilan edilen Alman İmparatoru II. Wilhelm, Müslüman ve Hacı mıydı?
» Osmanlı’nın son Genelkurmay Başkanları Alman mıydı?
» Mustafa Kemal’e sandıklarla altın rüşvet teklif eden yabancılar kimlerdi?
» Mehmet Akif Ersoy Hıristiyan Almanya’yı Osmanlı’nın kurtarıcısı ve İslam’ın güneşi olarak mı görüyordu?
» 5.000.000 Alman altını karşılığında Cihad ilan edenler kimler?
» Alman Malı Cihat Fetvası’nı imzalayan Said-i Nursi ne zaman Almanya’ya kaçtı?
» Hıristiyan parasıyla, Hıristiyan komutası altında İslam Cihadı olur mu?
» Hitler, gerçek adı Haydar Ebu Ali olan bir Müslüman mıydı?
» Kimler Mussolini’yi Musa Nili adıyla Müslüman yaptı?
» Said-i Nursi 1957′de hangi tugay camisinin temelini attı?
» 1915′te Çanakkale’ye çıkartma yapan düşman birliklerinde yer alan Siyonistler kimlerdi?
» Siyonistler 1917′de Filistin’de Osmanlı’ya karşı savaştı mı?
» Kafkaslar ve Balkanlar’daki Müslüman Türkleri Hitler’in ordusuna katıp savaşa süren Müftü kimdi?
» “Dinler Arası Diyalog”u başlatan Hitler mi?
» Evangelist – Hitler İşbirliğini gerçekleştiren “dinler arası diyalogçu” Rahip kimdi?
» “Dinler Arası Diyalog” 1945′te İsviçre’de hangi Şato’dan örgütlendi?
» Hangi tarikat Şeyhi 1945′te Eski Hitlerci Evangelist rahiple “Dinler Arası Diyalog” başlattı?
» Amerika Hitler stratejilerinin varisi mi?
» Hitler Amerikan ajanı mıydı?
» Yeni-Osmanlı Düzeni öneren Büyük Ortadoğu Projesi NAZİ ürünü mü?
» Amerikan Scientology Tarikatı’nın Türkiye uzantısı 1952′de kimler tarafından kuruldu?
» Amerikan Başkanı Roosevelt’i mürit ve Amerika’yı Mesih ilan eden hangi Osmanlıcı tarikattı?
» Hangi Tarikat Atatürkçülükten dönme ünlü bir şairi Hz. Muhammed’den sonra gelen yeni Peygamber olarak ilan etti?
» 1949′da peygamber ilan edilen ünlü Atatürkçü Şair’in Allah’tan gelmiş vahyler olarak ilan edilen kitabı neydi?
» Türkiye’ye Osmanlı düzenine dönüş ve Ortadoğu İslam Federasyonu kurma görevini 1950′de Amerika ve NATO mu verdi?
» Necip Fazıl Kısakürek Osmanlıcı olmadan önce Atatürk’ü öven ve irticayı yılan olarak niteleyen yazılar yazdı mı?
» Fethullah Gülen’in “Işık Evi” deyimini ilk kez Amerikan Board Protestan Misyonerleri mi kullandı?
» Osmanlıcı Nurcuların tasavvuf kitaplarını 1970′lerde Protestan Misyonerler mi yayımlıyordu?
» Osmanlıcı Siyonistler kimler?
» Hangi Osmanlıcı Cumhurbaşkanı Türk-Yunan Federasyonu önerdi?
» Turgut Özal, 17 yıldır Türkçe’ye çevrilmeyen Fransızca kitabında Türklük için neler söylüyor?
» Hilafet isteyen ABD Başkanı kim?
» Demirel 1965′de Türk-Kürt Federasyonu istedi mi?
» Eyalet düzenini öven mozaikçi Atatürkçü kim?
» İsmail Cem Osmanlıcı mı?
» İşgalci ABD Irak’ta Osmanlı düzeni mi kuruyor?
» Türkiye Osmanlıcılık yapmak üzere IMF ve Dünya Bankası tarafından Amerika için satın mı alındı?
» Atatürk Hilafetçi miydi?
» Marksist Hilafetçilik ve Marksist Osmanlıcılık hangi koşullarda nasıl doğdu?
» Hangi Siyonist Osmanlıcı Amerikalı Türkiye’de tekke açtı?
» 1956′da Amerikan ajanları Eski Almancı Teşkilat-ı Mahsusa ajanlarıyla Osmanlı-İslam Birliği hakkında neler görüştü?
» Osmanlıcı Kürtçülüğün tohumları 1945′te Amerikalı uzmanlar tarafından mı atıldı?
» ABD ve NATO 1945′ten sonra Güneydoğu’nun kalkınmasını nasıl önledi?
» NATO Savunma haritalarında yer almayan Güneydoğu, ABD için “Fulda Boşluğu” muydu?
» 12 Eylül’ün derin misyonunda Türkiye’yi Osmanlı’ya döndürmek ve federasyona götürmek mi vardı?
» İstanbul Başkentli Yakındoğu Federasyonu kimlerin önerisi?
» Türkiye Federal Cumhuriyeti ve İstanbul Federe Devleti nereden çıktı?
» Usame Bin Ladin ve Abdullah Öcalan niçin Osmanlıcılığı övüyorlar?
» Siyonistler neden Osmanlıcı?
» Küresel bölücülüğün Türkiye’deki adı Yeni-Osmanlıcılık mı?
» Amerika’dan dönen Osmanlı tahtının varisleri seçimler yoluyla iktidara gelmeye mi hazırlanıyor?
» Hangi olaylar Amerikan Osmanlıcığının maskesini düşürdü?
» Atatürk Hilafeti vasiyet etti mi?
» Osmanlıcıların 81 ilimizi 81 eyalete dönüştürme çabalarının temelleri 12 Eylül’de mi atıldı?
» Atatürk’ün yazdırdığı Osmanlı tarihi neden okullardan kaldırıldı?
» Luther Osmanlı için ne dedi?
» Amerika neden Türkiye Osmanlı’ya dönmeli, İslam’ın lideri olmalı diyor?
» İngiltere Başbakanı Tony Blair Kur’an Hafızı mı?
» İngiltere Veliahtı’nın gizli Müslüman adı Hüseyin Charles mı?
» Prens Charles ve İngiliz Kraliyet Ailesi’nin erkekleri sünnetli, Müslüman ve Nakşi mi?
» İngiliz Kraliyet Ailesi, Peygamberimizin soyundan mı geliyor?
» Başbakan’ın Amerika’da Edelman’la birlikte görüştüğü Osmanlıcı Nakşi Şeyhi kim?
» Amerika ve İngiltere bu Nakşi Şeyhi hangi amaçlarla nasıl kullanıyor?
» Altmış Yıldır Osmanlı-Türkiye Savaşı’nda mıyız?
......
Geçmişte ve yaşadığımız dönemdeki olayların ; Eğitimin içinin boşaltılarak dinleştirilmesi, siyasette iç ve dıştaki tutumlar, yasaların değiştirilmesi , kişi hak ve özgürlüklerine müdahale edilmesi ve Bayramların, Atatürk İlke ve İnkilaplarının, Kurtuluş Savaşımızın, Türk Tarihinin bir çöp gibi kenara atılması ; bunların hiçbiri "TESADÜF" değil, "AKIL TUTULMASI" dan sıyrılın.
Mutlaka okuyun, önerin okusunlar.
Saygılar
SB.
*Kitabından alıntılandığım için Cengiz Özakıncı Bey'in affına sığınıyorum.
YA İSTİKLAL, YA ÖLÜM !
____________________
________________________________________________________________________
DÜŞMANIM ,
DÜŞMANLIĞINDAN VAZGEÇİNCEYE KADAR
BEN DE ONUN
AMANSIZ DÜŞMANIYIM
M.KEMAL ATATÜRK
(1881 - 193∞)
______________________________________