ÇANAKKALE |
1.DÜNYA SAVAŞINDA HER YERDE ,
ZEHİRLİ GAZLARI İLK KEZ
ALMANLARIN KULLANDIĞINDAN BAHSEDERLER.
ATATÜRK DIŞINDA KİMSE
İNGİLİZLERİN ÇANAKKALE'DE KULLANDIĞI
ZEHİRLİ GAZLARDAN BAHSETMEZ..!
......Mustafa Kemal 8 Ağustos 1915'te Anafartalar Grubu Kumandanı oluyor. İşte bu savaşlar esnasında bir gün subaylar ve askerler arasında şu havadis yayılıyor:
''Düşmanlar zehirli gaz kullanacakmış.''
1. Cihan Savaşı'nda bu en korkunç maneviyat bozucu bir haber niteliğindedir.
Mustafa Kemal diyor ki:
''Ben düşündüm, buna karşı koyacak herhangi bir tedbire ve vasıtaya o zaman Türk ordusu malik değildi. Derhal şu fikri ileri sürdüm. Düşman zehirli gazı kullansa da bize tesir etmez, çünkü onlar deniz kenarındaki düzlük ovada, biz ise daha yükseklerdeyiz. Bu haber ordu birlikleri arasında yayıldı. Hakikaten düşman ufak bir deneme yaptı ise de, o sırada rüzgâr istikametinin değişmesi de bize yardım ederek, bu gaz belasından kurtulmuş olduk, böylece de erlerimizin maneviyatı, bize inançları kuvvetlendi.'' .......
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ÜN
KARLSBAD ANILARINDAN...
....
Winston Churchill'in notlarının yer aldığı
Churchill Archives Centre'dan edinilen belgelere göre,
dönemin savaş bakanı Churchill,
Türkler'in 'insan değil, barbar olduklarını ve
bu nedenle de üzerlerinde zehirli gaz kullanılabileceğini' savunmuştur.
Hem Gelibolu da, hem de Gazze'de kimyasal silah kullanmışlardır.
* * *
Always talking about Germans who used chemical weapons, but never of Britain's shocking use in Gallipoli / Türkiye-1915, which is mentioned by Ataturk in his memories.
They used also in Gaza, which was Ottoman lands at that time.
Churchill was a racist "the Turks are not human, they are barbarians and we can use it on them..."
They used also in Gaza, which was Ottoman lands at that time.
Churchill was a racist "the Turks are not human, they are barbarians and we can use it on them..."
"The British were no strangers to the use of chemical weapons. During the third battle of Gaza in 1917, General Edmund Allenby had fired 10,000 cans of asphyxiating gas at enemy positions, to limited effect. But in the final months of the first world war, scientists at the governmental laboratories at Porton in Wiltshire developed a far more devastating weapon: the top secret "M Device", an exploding shell containing a highly toxic gas called diphenylaminechloroarsine. The man in charge of developing it, Major General Charles Foulkes, called it "the most effective chemical weapon ever devised".
The use of chemical weapons in Syria has outraged the world (which is not used by Assad, the "rebels" (TERRORIST) used who is supported by the enemy! of this region- wake up! SB).
"But it is easy to forget that Britain has used them –
and that Winston Churchill was a powerful advocate for them".....link
The use of chemical weapons in Syria has outraged the world (which is not used by Assad, the "rebels" (TERRORIST) used who is supported by the enemy! of this region- wake up! SB).
"But it is easy to forget that Britain has used them –
and that Winston Churchill was a powerful advocate for them".....link
* * *
Barbar Türklere karşı zehirli gaz kullanalım
Eski İngiltere Başbakanı Sir Winston Churchill'in Birinci Dünya Savaşı sırasındaki aldığı notlar ortaya çıktı. İşte Churchill'in utanç verici sözleri ve çirkin gerçekler....
Irak işgalinin ardından ABD ve İngiliz kuvvetlerince yakalanarak duruşmaya çıkartılan Saddam Hüseyin, Felluce'de zehirli hardal gazı ile katliam yapmaktan dolayı idam edildi...
Ancak, hardal gazını Saddam'dan çok daha önce, İngiltere 1'inci Dünya Savaşı'nda sırasında Çanakkale'de kullanmıştı...
Üstelik de Türklere karşı!
Savaşın üzerinden geçen bunca yıldan sonra ortaya çıkan belgelerde yer alan bu çirkin gerçeğin perde arkası ise daha da utanç verici....
İKNA MEKTUBU YAZDI
İngiltere'de eski Başbakan Sir Winston Churchill'in notlarının yer aldığı "Churchill Archives Centre"dan edinilen belgelere göre, dönemin Savaş Bakanı Churchill, Türkler'in 'insan değil, barbar olduklarını ve bu nedenle de üzerlerinde zehirli gaz kullanılabileceğini' savunuyor...
Kendisine muhalefet eden Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne yazdığı ikna mektubunda da "Medeni olamayan barbar kabilelere karşı zehirli gaz kullanabiliriz. Üstellik, düşmanın bunu üretme ve kullanma kapasitesi yokken zehirli gaz kullanılmasından yanayım" diyordu.
Winston Churchill'in kendisine, bunun bir insanlık suçu olacağını söyleyerek itiraz edenlere cevabı ise Türkler'in insan olmadığı, barbar ve gelişmemiş bir kavim olduğu yönündeydi.
GAZ MASKESİ TALEBİ
Churchill'e göre zehirli gaz, İngiltere'nin elinde olan gelişmiş bir silahtı. Ve "Barbar bir kabileye karşı silahlarımızın bütün avantajlarından niçin yararlanmayalım ki?" diyordu...
Bu dönemde, Osmanlı'nın müttefiki Almanya'dan gaz alarak kendileri üzerinden kullanılmasından korkan Churchill, bölgeye gaz maskesi istemiştir. Yine arşivlerde yer alan bir başka belgede, Churchill'in kaleme aldığı savaş komitesi belgesinde, Çanakkale'deki İngiliz askerleri için "gaz maskesi istediği" yer almaktadır. Churchill Archives Centre, bu belgeyle ilgili açıklamasında şöyle demektedir:
"Çanakkale'deki askerleri için ilave gaz maskeleri istenmektedir. Bu, Türklere karşı gaz kullanıldığının kanıtıdır..."
Ayrıca, Churchill'in bu tavrıyla Kraliyet Bakanlarından Lord Gladstone'un "Türkler'in maymunla insan arası medeniyet yıkıcı barbarlar" olduğu görüşüne de destek verdiği söylenmektedir.
Dönemin Osmanlı belgelerinde de İngilizlerin Çanakkale Savaşı'nda gaz kullandığı detaylı olarak açıklanmaktadır.
Osmanlı Hariciye Nezareti (Bugünkü Dışişleri Bakanlığı) ise "Müttefik ordusunun Çanakkale'de boğucu zehirli gazlar kullandığını" belirtmiş ve İngiltere'den açıklama istemiştir.
Ancak, Almanlardan bu gazı temin etme şansı olan Osmanlı, düşmana karşı zehirli gaz kullanmamıştır. Ünlü yazar Noam Chomsky de Churchill'in "kimyasal silahlar ve zehirli gazları modern batı biliminin bir parçası" olarak gördüğünü, Araplar ve Afganlar üzerinde de deneysel amaçlarla bunların kullanılmasını onayladığını ifade etmektedir.
GÖKÇEN KESGİN,20 Mart 2007 Sabah
...
KİMYASAL SİLAHLAR
Kimyasal silahlar insan sağlığına ağır zararlar veren yada ölümüne yol açan genellikle zararlı bileşiklerdir. Genellikle askeri amaçlarla kullanılan bu bileşikler sinir sisteminin felç olmasına (sinir gazları); geçici körlük, sağırlık, felç yada kusmaya; deride, gözlerde ağır yanıklara ya da solunum güçlüğüne yol açar.
Düşmandan saklanmak yada düşmanı aşırtmak amacıyla kullanılan sis ve yangın bombaları ile düşmanın yerini saptamak amacıyla kullanılan kimyasal yaprak dökücüler ve ot dökücülerde kimyasal silah olarak kabul edilir.
Kimyasal silahların kullanımı, bunları yasaklayan Lahey Konferansları kararlarına karşın, ilk olarak Birinci Dünya Savaşında önem kazanmıştır. 1915 -18 arasında Alman’ların ard arda geliştirdikleri zehirli gazlar kısa bir süre içinde itilaf devletlerince de yapılıp kullanılmaya başlamıştır.
Ocak 1915’de Almanlar, ilk kez Polonyada Ruslara karşı kullandıkları klor gazı ile başarılı olmamışlar ama 22 Nisan’da Flandrea ‘da İngiliz ve Fransızlara karşı aynı gazı kullandıklarında beklentilerinin ötesinde bir taktik zafer kazanmışlardır.
Bunun üzerine İtilaf devletleri de bir yandan koruyucu aygıtlar ve gaz maskeleri geliştirirken bir yandanda klor gazı üretmişlerdir. Almanlar’ın öldürücü bir gaz olan Fosgen’i ve toplarla atılan gaz mermilerini ortaya çıkarmasından bir süre sonra İtilaf devletleri de aynı silahları geliştirmiş ve gaz maskelerini daha üstün bir hale getirmişlerdir.
1917’de Almanlar son derece zehirli bir gaz olan hardal gazını İngilizlere karşı kullanmış ve binlerce insanın ölümüne neden olmuştur.
1918’de her iki taraf da bu zehirli maddeyi büyük ölçüde kullanmışlardır.
İki savaş arası dönemde milletler cemiyeti öncülüğünde gerçekleştirilen Cenevre Protokolüyle (1925 ) bu konuda daha kapsamlı yasaklar getirilmiştir.
Ne var ki 2. Dünya Savaşı sırasında yeni kimyasal silahlar hava bombardımanı gibi yeni uygulama yolları geliştirilerek yaygın biçimde kullanılmıştır. Bu savaşta iki taraf da büyük ölçüde koruyucu aygıt üretmiştir.
BİYOLOJİK VE KİMYASAL SİLAHLAR KRONOLOJİSİ
ANTİK ÇAĞ
M.Ö. 600:
Aktif dienoller cinsi kimyasallar içeren Helleborus bitkisi köklerinin Kirrha kuşatması sırasında Atinalı diktatör Solon tarafından içme suyunun kirletilmesinde kullanılması.
M.Ö. 431-404:
Peloponnesos Savaşı'nda Spartalılar tarafından sülfür ve yanmış ziftin kullanılması.
M.Ö. 190:
Kartaca İmparatoru Hannibal'in Bergamalıların gemilerine yılan zehri içeren kil yığınları fırlatması.
M.Ö. 200:
Kartacalılar'ın, bugün, içerisinde birtakım alkaloidler içerdiği bilinen "kankurutan" (Mandrake) bitkisinin köklerini düşmanlarını uyuşturmak için şaraplara katmaları.
ORTA ÇAĞ
M.S. 960-1279:
Çinliler tarafından arsenik buharının kullanılması.
M.S. 1155:
Romalılar tarafından kadavralarla düşman içme sularının kontaminasyonu.
M.S. 1346-1347:
Moğollar'ın Cenevizliler'e veba mikrobu taşıyan kadavraları mancınıkla fırlatması; Avrupa'daki veba salgınının, bu saldırıdan sonra ortaya çıktığına inanılmaktadır.
M.S. 1570:
Avusturyalı Şövalye Voit VVulff von Senftenberg, Belgrad savunması sırasında Türkler'e karşı arsenik dumanı kullandıklarını rapor etmiştir.
M.S. 1710:
Ruslar'ın biyolojik silah olarak kullanılmak üzere veba mikroplu kadavraları isveç yakınlarında yığınak halinde depolamaları.
MODERN ZAMANLAR
1914:
Fransız kuvvetlerince tahriş edici etkili "Etilbromoasetaf'ın ilk kullanımı.
1914:
Hapşırtma ve öksürtme ajanı olan "o-dianizin klorosülfonat" maddesinin Alman kuvvetlerince ilk ve (şimdiye kadarki) tek kullanımı.
1914:
Alman kuvvetlerince akciğer hasar etkili klor gazının kullanımı. Bu olay, daha ölümcül etkili kimyasal silahların kullanımını hızlandırmış ve klor gazının kitle imha silahı olarak sınıflandırılmasına neden olmuştur.
1915:
İlk defa Almanlar tarafından akciğer hasarına neden olan "fosgen" kimyasalının kullanılması; Birinci Dünya Savaşı boyunca solunarak ölümlere neden olan kimyasal ajanlar "fosgen" ve "fosgen/klor" karışımları idi.
1916:
Kanı zehirleyici ve öldürücü etkiye sahip hidrojen siyanür (HCN) ve "Siyonojenklorür"ün ilk kez Fransızlar tarafından kullanımı; HCN maddesini kısa bir süre sonra ingiltere ve Rusya da kullanmıştır.
1917:
Cilt ve deri yoluyla harabiye-te neden olan kimyasal madde "Bis-2-kloroetil sülfit"in (sülfür mustard) ilk defa Alman kuvvetlerince kullanılması; bu maddeler, hem akciğer hem de cilt ve deri harabiyetine neden olan ilk kullanılan kimyasal madde olması bakımından önemlidir. Almanlar'dan sonra Fransız ve İngilizler de aynı kimyasalı kullanmışlardır. O zamanlar, askerler bu tür saldırılara karşı gaz maskesi kullanıyorlardı, fakat vücutları koruma altında olmadığı için oldukça fazla sayıda deri ve cilt harabiyeti vakası ortaya çıkmıştır.
1918:
Amerika'nın resmi olarak kimyasal silah yapımını başlatması.
1935:
İtalyanlar'ın Etiyopya'da göz yaşartıcı gaz ve hardal gazı kullanması.
1937:
Japonya bu tarihte savunma amaçlı biyolojik silahlar programını başlattı. Bu program kapsamında yapılan denemelerde 10 bine yakın suçlu kobay olarak kullanıldı.
1939:
Japonlar'ın Moğolistan sınırındaki Sovyet sularını tifo bakterisi ile kontamine etmesi; bazı kaynaklarda bu olay Japonlar tarafından biyolojik silahların ilk defa kullanıldığı olay olarak geçmektedir.
1940:
Japonlar tarafından Çin ve Mançurya'ya veba mikrobu taşıyan pirelerle dolu pirinç ve buğday atılması; bu olay kitle imha silahı olarak kullanımın yanı sıra bitki ve toprak örtüsünün tahribatını da kapsayan ilk biyolojik silah saldırışıdır.
1942:
Amerika'nın savunma amaçlı biyolojik silahlar programını başlatması.
1942:
Nazilerin gaz odalarında toplu ölümler için HCN (zyklonB) gazı kullanması.
1963-1967:
Mısır'ın Yemen'e karşı fosgen ve hardal gazı içeren kimyasal silahları kullanması.
1961-1970:
ABD'nin birçok kimyasal silahı Vietnam'da kullanması.
1979:
Sovyetler Birliği'ndeki Sverd-lousk şehrinde aniden şarbon vakasının ortaya çıkması; 1992 yılında dönemin Rusya Devlet Başkanı Boris Yeltsin, bu vakanın Sovyet Askeri Mikrobiyoloji Servisi'nden kaza sonucu şarbon sporlarının salıverilmesiyle ortaya çıktığını söyledi.
1983-1988:
Irak'ın İran'a karşı, tabun, sarin, HCN gibi kimyasal silahları kullanması.
1985-1991:
Irak'ın savunma amaçlı biyolojik silah kapasitesini şarbon, Bo-tulium toksinleri ve aflatoksinleri içerecek şekilde artırması.
1987-1988:
Sülfür hardal ve sarin gazı kullanılarak Irak'ın Halep'te gerçekleştirdiği saldırı.
1990 VE SONRASI
1990 ve sonrasında kimyasal ve biyolojik silahların askeri ve savunma amaçlı olarak kullanılmasının yerini farklı amaçlar doğrultusundaki terörist kullanımlar almıştır.
1990-1995:
Japonya'da Matsuma-to ve Tokyo'daki terörist saldırılarında butilinal toksinler, şarbon mikrobu ve sarin gazı kullanımı.
2001:
ABD ve Avrupa'da şarbon mikrobu ile kontamine edilmiş isimsiz mektuplar gönderilmesi.
Kaynak:
‘Bilimin ve teknolojinin karanlık yüzü:"Kimyasal ve Biyolojik Silahlar’
Doç.Dr. Erol Akyılmaz
Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Biyokimya Bölümü
.......
World War I in Photos: Technology
Industrialization brought massive changes to warfare during the Great War. Newly-invented killing machines begat novel defense mechanisms, which, in turn spurred the development of even deadlier technologies. Nearly every aspect of what we would consider modern warfare debuted on World War I battlefields.
Alan Taylor
MAY 11, 2014
___________