Translate

26 Aralık 2013 Perşembe

BU HARMANIN GELİR SONU, KAPIŞTIRIN GİDERAYAK...







Bu sofracık, efendiler - ki iltikaama muntazır 
Huzurunuzda titriyor - şu milletin hayatıdır; 
Şu milletin ki mustarip, şu milletin ki muhtazır! 
Fakat sakın çekinmeyin, yiyin, yutun hapır hapır...

Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin 
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!

Efendiler pek açsınız, bu çehrenizde bellidir 
Yiyin, yemezseniz bugün, yarın kalır mı kim bilir? 
Şu nadi-i niam, bakın kudumunuzla müftehir! 
Bu hakkıdır gazanızın, evet, o hak da elde bir...

Yiyin efendiler yiyin, bu zi-safa sizin 
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!

Bütün bu nazlı beylerin ne varsa ortalıkta say 
Haseb, neseb, şeref, oyun, düğün, konak, saray 
Bütün sizin, efendiler, konak, saray, gelin, alay 
Bütün sizin, bütün sizin, hazır hazır, kolay kolay...

Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin, 
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!

Büyüklüğün biraz ağır da olsa hazmı yok zarar 
Gurur-ı ihtişamı var, sürur-ı intikaamı var. 
Bu sofra iltifatınızdan işte ab ü tab umar. 
Sizin bu baş, beyin, ciğer, bütün şu kanlı lokmalar...

Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı can-feza sizin 
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin

Verir zavallı memleket, verir ne varsa, malini 
Vücudunu, hayatını, ümidini, hayalini 
Bütün ferağ-ı halini, olanca şevk-i balini 
Hemen yutun düşünmeyin haramını, helalini...

Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin 
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin 

Bu harmanın gelir sonu, kapıştırın giderayak 
Yarın bakarsınız söner bugün çıtırdayan ocak 
Bugünkü mideler kavi, bugünkü çorbalar sıcak 
Atıştırın, tıkıştırın, kapış kapış, çanak çanak...

Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı pür-neva sizin 
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin. 


Tevfik Fikret
Han-ı Yağma - 1912


________________