Translate

2 Ekim 2013 Çarşamba

DALKAVUK VE SOYTARI







Dalkavuk Doğu'nun ürünüdür, soytarı Batı'nın...
Her ikisi de eski çağlardan beri kurumsallaşmıştır.


---


Kralın soytarısı sarayda özel yeri olan bir kişiliktir,
tahtın yamacına konmuştur, protokolün hem içindedir
hem dışında...

Bir bakarsın ki soylu törenlerin en görkemli dakikasında
soytarı yerde yatıp yuvarlanmaya başlamış,
prenslerin, düklerin, baronların, kontların, nazırların,
rektörlerin, kardinallerin kırmızı bayram balonu gibi
şişirilmiş ciddiyetlerini sivri yergileriyle delerek ortalığı
birbirine katmış, öfkeleri, kahkahaları, fısıltıları,
kaygıları soytarılığın sarmalına dolayıp saray halısı gibi
salona yayıvermiş.

Soytarı "evet efendimci" değildir.

Kimi zaman efendisini bile mizahın gergefinde iğneleme
yetkilerini benliğinde duyabilir. Batı dünyasının
hoşgörü kuyusundan çıkrıkla çekebildiği kadarınca
yergilerini bağlı bulunduğu egemenin yüzüne karşı söyleyebilir.
Böyle durumlarda kralın suratı asılır bir an, ama
aldırmaz görünür.

-Canım bir soytarının söylediğinin soytarılıktan
gayrı ne anlamı olabilir ki?..

Soytarı, zanaatının koşullarında, kişilere ve olaylara
yönelik yergileri gülmeceye dönüştürüp taşı gediğine
koymasını bilen kişidir.

Egemenlik güçlü halktan değil Tanrı'dan kaynaklanan
kralların saraylarında cins ev köpekleri gibi cins
soytarıların bulunduğunu tarihler yazarlar. Öyle bir
av köpeğidir ki soytarı, kralın çevresindeki soyluları
kokularından tanıyıp gülünç yanlarını ortaya çıkarır,
alayla karışık, şakayla barışık biçimde vurgular.

---

Dalkavuk Doğu'ya özgüdür.

Ne iğnesi vardır dalkavuğun ne yergisi ne de eleştirisi...
Dalkavuğun görevi ya "evet efendim" ya da
"sepet efendim "le bağlanır.

Osmanlı tarihinde bol bol dalkavukluk vardır da,
soytarılığa ilişkin kurumsallık oluşamamıştır. Çünkü
soytarılık Batı tarihinin hoşgörü geleneğiyle bağdaşır,
dalkavukluk Doğu tarihinin küt kafalı egemenlerine
yaraşır.

---

Soytarı balonları iğneler.
Dalkavuk balonları şişirir.

Ne olursa olsun, ister bir yüksek makamda otursun,
ister bir yargı kurumunda bulunsun, ister bilim
adamı kılığına bürünsün, ister kalem erbabından sayılsın
dalkavuğun soytarıdan besbeter olduğunu tarihler
yazarlar.

Çünkü soytarının zaman zaman efendisini uyardığı
görülmüştür de dalkavuğun şişirdiği balonlara tutunarak
yükselmek kimseye nasip olmamıştır.

Hey gidi dalkavuk...

Sana soytarı bile denemez, 
çünkü soytarılık senin
için rütbe sayılır. 
Sen dalkavukluk için 
belini kırıp
ikiye katlanırken, 
senin görüntüne bile katlanmak
ne büyük ACI ...




İlhan Selçuk
"Düşünüyorum, Öyleyse Vurun" kitabından





______________