Translate

15 Ağustos 2020 Cumartesi

Salgın ve Aşı - 3

 

3 - BUGÜNE DEK

ARSLAN BULUT'UN SALGIN VE BEŞ G. İLE İLGİLİ 

TÜM MAKALELERİNİN OKUNMASINI ÖNERİRİM....



AŞILAR...


* Virüsü üreten ekibin, aşısına güven olur mu? - 14 Nisan 2020 / link

Haberlerde, "Pittsburgh Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde yapılan araştırmalar sonucunda corona virüsüyle savaşan antikorları üreten bir aşı geliştirildi. Aşının fareler üzerinde denendiği belirtildi." deniliyordu. Haberlere göre aşıyı, Pittsburgh Üniversitesi'nden Dr. Andrea Gambotto ve ekibi bulmuştu!

Aynı Gambotto, bundan 14 yıl önce, 26 Ocak 2006'ta, kuş gribinin ölümcül H5N1 virüsünün DNA profiline dayanarak elde ettiği aşının, fare ve tavukları koruduğunu ve çok yakında insanlarda deneyeceğini duyurmuştu.

Bu bilgiyi ise adli tıp uzmanı Prof. Dr. Sevil Atasoy, 29 Ocak 2006 tarihi Hürriyet Gazetesi'nde, Türk kamuoyuna duyurmuştu. Atasoy, "Biyoterör, komplo teorisi değil gerçeğin ta kendisidir" başlıklı yazısında, "Önümüzdeki 20 yıl içerisinde, özellikle biyoteknoloji ve nanoteknolojideki ilerlemelerle, 'Aptamer' adı verilen, kısa nükleik asit zincirleri kullanılarak, nefes almamız ya da hareket etmemiz için yaşamsal önemi olan, bazı hücre reseptörleri etkisiz hale getirilebilir. Hücrelerin belirli işlevlerini etkileyecek, DNA'yı değiştirip, parçalayacak, hastalıklara karşı direnci ortadan kaldıracak nano partikül boyutlarında 'moleküler zehirler' kullanılabilir." bilgisini de vermişti. Atasoy, "Belirli genetik özellikleri taşıyan kişilere karşı 'genetik silahlar' üretilebilir." de demişti! 

Başka bir haberde ise Andrea Gambotto'nun araştırmalarının, "Journal of Virology" dergisinde yayınlandığı, aşıların tavuk yumurtası içinde hazırlandığı ama insan hücrelerinden alınan parçalarla desteklendiği belirtiliyordu.

Araştırmada, bütün grip virüslerinin yüzeyinde görülen bir proteini kontrol eden hemagglutinin geninin DNA kodlarının yapay olarak üretildiği, daha sonra bu yapay DNA'nın yaygın bir nezle virüsü olan adenovirüse eklendiği, genizden hayvanlara verildiği ve hayvan vücutlarının bu virüse karşı antikor ürettiği bildiriliyordu. (28 Ocak 2006, Zaman)

Fakat bu çalışma, "Katil Grip Tartışması: Mutant H5N1 Yaratılmalı mı?" diye tartışılmaya başlandı. (link) https://www.livescience.com/17623-deadly-h5n1-virus-recipe-debate.html'den ayrıntısını okuyabilirsiniz. Wynne Parry imzalı, 23 Aralık 2011 tarihli haberde şu korkunç sorular soruluyordu:"Tartışmalı yeni araştırmalarla, kuş gribinin, bütün memeliler arasında kolayca yayılmasını sağlamanın bir yolu bulundu. H5N1, insanlar arasında yayılabilecek bir forma dönüşebilir mi? Ve eğer öyleyse, nasıl?"

Uyarıyorum! "Virüsü yapay olarak ürettik" diyen ekibin, "aşısını da bulduk" açıklamasına güven duyulamaz. Üstelik Gambotto da Bill Gates gibi bu aşıya "terapötik aşı" diyor. Yani ciltten vücuda verilebilen moleküller...İstifa tartışmasından daha önemli değil mi? 




Sinir Sistemi tahribatı ve akıl tutulması - 06 Ağustos 2020 / link

Ordu'da Cumhuriyet Savcısı Hüseyin Ayyayla, ikiz bebeklerine zorunlu olan aşıyı yaptırmadığı gerekçesiyle idare tarafından hakkında açılan davayı Yargıtay aşamasında da kazandı.

Savcı Hüseyin Ayyayla, sekiz sayfalık savunmasında, ABD başta olmak üzere İngiltere ve Danimarka gibi AB ülkelerinde cıvanın aşılardan çıkarıldığını, ancak Türkiye'de aşıda bulunan cıvanın otizme yol açtığını ileri süren herkesin tıp dünyası tarafından "aşı düşmanı" ilan edildiğini belirtti.

Ayyayla, savunmasında, "Kronik cıva zehirlenmesi, kalp hastalığı, otizm, konuşma bozukluğu, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, havale gibi çok sayıda hastalığı sebep olmaktadır." dedi ve özellikle karma aşı yoluyla iki yaşındaki bir çocuğun aldığı cıva miktarının 237.5 mcg oranına yükseldiğini ifade etti.

Ayyayla, "Cıvadan en büyük zararı beyin ve sinir sistemi görmektedir. Aşılardaki bir başka sorun da genetiği değiştirilmiş mikroplarla aşı hazırlanmasıdır. ABD'de aşılardan cıva çıkarıldı ama yerine cıvadan hiç de masum olmayan alüminyum konuldu. Otizm de artmaya devam etti." dedi.

Şimdi, bu bilgileri, bir savcıdan mı öğrenmemiz gerekirdi? Hıfzısıhha Enstitüsü'nü kapatan iktidarlar, yıllardır, Türk çocuklarına neden cıvalı veya alüminyumlu aşı vurulmasına yol verdi?

İngiltere'de ise bilim adamlarının, bir sinir hücresi tahribatı hastalığı olan ve halen tedavisi bulunmayan MS konusunda, bir şeker hastalığı ilacını kullanarak olumlu netice aldığına dair haberler var.

İlginç olan şu ki, MS'de de sinir hücrelerinin koruyucu tabakası patlıyor! Yani hastalığa yol açan etki neyse, sinir hücrelerini öldürüyor!

Washington Devlet Üniversitesi Biyokimya ve Temel Tıp Bilimleri Profesörü Martin L. Pall, 17 Aralık, 2019'da, elektromanyetik dalgaların insan vücuduna etkisi üzerinde bilimsel bir makale yayınlamıştı. Pall, "En kötü altı kâbusum" başlığı altında, şu uyarıları yapmıştı:

1-Hızlı ve geri döndürülemez bir çarpışma olursa, insan üremesi sıfıra yakın dereceye kadar düşebilir.

2-Kollektif beyin fonksiyonlarımız çökebilir.

3-Çok erken bir şekilde Alzheimer ve demanslar başlar.

4-Küresel çapta otizm ve hiperaktivite yaygınlaşır.

5. İnsan gen havuzunda büyük bir bozulma meydana gelir.

6. Bütün yaş aralıklarında ani kalp ölümleri gerçekleşir.

Görüldüğü gibi bahsedilen hastalıkların ortak özelliği sinir sistemini tahrip etmesi! Sebepleri ise cıva, alüminyum ve elektromanyetik radyasyon!

Tıp dünyası, bu bilimsel iddiaları tartışamıyor bile…





* Ghebreyesus, aşı ve terör virüsü - 05 Ağustos 2020 / link

Dünya Sağlık Örgütü Başkanı Doktor Tedros Adhanom Ghebreyesus, Cenevre'de, kurumun merkezinde yaptığı basın toplantısında "sorunu çözecek sihirli anahtar henüz yok belki de hiçbir zaman olmayacak" dedi.

Ghebreyesus, bağışıklık sistemi üzerindeki çalışmalara ilişkin şunları söyledi:

"Birden fazla aşı çalışması şu anda klinik testlerdeki üçüncü aşamaya geçmiş durumda. Hepimiz, enfeksiyonları önleyecek birden fazla aşıya sahip olmayı umuyoruz. Ancak sihirli bir anahtar henüz bulunmuş değil, belki de hiçbir zaman bulunmayacak."

Biz 2 Haziran 2020'de "Yalan virüsünün aşısı bulunabilir mi?" başlığı altında şu tespitlerde bulunmuştuk:

"Küresel ölçekte tıp dünyasının çare bulamadığı bir durumla karşı karşıyayız. İlaçlar denendi, oksijen takviyesi denendi olmadı. Şimdi 'aşı' diyorlar ama aşı da hiçbir işe yaramayacak!

Bunu nereden mi biliyorum? Çünkü bu öyle bir hastalık ki insan hücrelerini patlatıyor ve vücuttaki hücre ölümünü hızlandırıyor. Bünye, ölen hücrelerin yerine yenisini koyamadığı ve bu suretle organlar arasında haberleşme kesildiği için hayat sona eriyor.

Akciğerinizi kaybederseniz, vücudunuz yeni akciğer üretemez! Bütün mesele, hızlı hücre ölümünü durdurabilmektedir. Bu da ilaçla veya aşıyla değil, belki vücutta eksilen veya çoğalan neyse onu eski haline getirmekle mümkün olabilir. Tabii dış etkinin bir virüs olduğu ispat edilmiş değildir. Bu sebeple o dış etkinin ne olduğu, bilimsel olarak açıklığa kavuşturulmalıdır ki hastalığa kesin bir tedavi geliştirilebilsin. Fakat dünyada bu tespitlere bile tahammülü olmayanlar var ki asıl virüs, gerçekleri örtbas etmeye çalışan sansürcü zihniyettir."

Şimdi de aynı görüşteyim. Hastalık, kontrol altına alınmış değil. Virüsün kaynağı bile tespit edilemedi. Bütün dünyanın belirli merkezlerden yapılan açıklamaları kabul etmesi isteniyor!

"Hayvan pazarından çıktı" masalına inanan kaldı mı?

Oysa virüsün hangi sebeple insan vücudunda etkili olduğu veya hangi sebeple insan vücudunda aktif hale geldiği tespit edilse, o sebep ortadan kaldırıldığı an, hastalık kontrol altına alınabilir. Aşı diye tutturdular. İngiltere, Hindistan'a aşı ürettirecek. Almanya, "iyi haberler var, aşıyı bulmak üzereyiz" diyor, Rusya ise bulduğu aşıyı insanlar üzerinde denemeye başlayacağını açıkladı. Bu açıklamaların hiçbiri inandırıcı değil. Çünkü hiçbiri, zaten var olan virüsün neden aktif hale gelerek, insan vücudunun bağışıklık sistemini altüst ettiğini bilimsel olarak söyleyemiyor. Bu soru cevaplandırılmadığı sürece, aşı ile ilgili hiçbir çaba sonuç vermeyecek.

İnsana yönelik virüs saldırısı, Türkiye gibi ülkelere karşı kullanılan terör virüsüne benziyor. Türkiye, 40 yılda, PKK'yı yok edemedi! Çünkü terör virüsünün aktif hale getirilmesi işini Batılı ülkeler nöbetleşe üstleniyorlar. En son gözümüzün önünde, zaman zaman Türk hava sahası da kullanılarak, Suriye'nin kuzeyine 30-40 bin TIR silah gönderildi. Gönderen, Türkiye'nin müttefiki ABD!

Bu durumda, terör virüsünün ABD ve Batı Avrupa kaynağı kurutulmadan, silah, istihbarat, eğitim, insan kaynağı kesilmeden elbette terör bitirilemez.

Koronavirüs de terör gibi... Aslında devletler, bu belânın kaynağını biliyor olmalı. Zira bilimsel istihbarat, şimdi daha güçlü imkânlarla yapılıyor. Fakat tıpkı terörün kaynağını bildikleri halde kurutamadıkları gibi virüsü insan vücudunda aktif hale getiren sebebi de biliyorlar ama bütün insanlığı oyalıyorlar.

Türkiye'de kamuoyu, yandaşlar tarafından, "terör koridoru kapatıldı" diye uyutulmak isteniyor. Neresi kapatıldı? Adamlar Türkiye'nin güneyinde devlet kurdu devlet!

Ghebreyesus bile hiç değilse aşı konusunda doğruları söylemeye başladı; Türkiye'ye gerçekleri, resmen kim açıklayacak?





* Aşı haberlerinin hepsi yalan! - 12 Mayıs 2020 / link

Bütün insanlara moleküler parçacıklar yerleştirmek istediğini ve bu çerçevede 7x2=14 milyar doz "aşı" üretilmesi gerektiğini söyleyen, bizzat Bill Gates'tir. Yine atmosfere 42 bin uydu yerleştireceğini söyleyen de Elon Musk'tır; komplo teorisyenleri değil. Uygulamaya da başlamıştır. 

Biyolojik bir varlık olan virüse karşı üretilecek aşı, insanların vücuduna moleküler parçacık yani verici yerleştirmek midir, yoksa aşının da biyolojik olması mı gerekir? Türkiye'de aşı üretimi yapan Hıfzısıhha'nın kapatılmış olması ve şimdi de Bill Gates'in yönettiği küresel aşı projesine katılmaktan söz edilmesi, yeterince endişe verici bir durum değil midir?



* Yalan virüsün aşısı bulunabilir mi? - 02 Haziran 2020 / link

Fransa'da Dr. Michel Schmitt ve ekibi, 2019'un son aylarında çekilen binlerce göğüs filmini incelerken korona virüs ile benzer iki bulgu belirledi. Yani hastalık Fransa'da 2019 sonunda başlamış!Biz de "Bu hastalık, Çin'de ortaya çıkmış ve İran'a sıçramış gibi görünse de ABD ve İtalya'da 2019'un son aylarında yaygındı" diyorduk...Peki bu konuda elimizde bilimsel bir araştırma mı vardı? Hayır, sadece haber takibi yapıyordum. Konuyla ilgili çok sayıda haber Avrupa, ABD ve Japonya medyasında çıkmıştı.

Deutsche Welle, yani Almanya'nın Sesi, "Koronavirüs Avrupa'ya 2019'da ulaşmış olabilir mi?" başlıklı haberde şu bilgiler vermişti: "Prof. Adriano Decarli, 2019 yılının son üç ayında Milano ve Lodi arasındaki bölgede zatürre ve grip teşhisiyle hastaneye kaldırılanların sayısında ciddi artış olduğunu belirlediklerini söyledi."

Japonya'nın Asahi 21 adlı televizyon kanalı ise 21 Şubat 2020 günü yaptığı yayında "ABD'de yaşanan ve taç virüsünün sebep olduğu gripten 14 bin kişi öldü, 26 bin kişi de tedavi gördü. Amerikan Sağlık Bakanlığı'na göre ise ölü sayısı 10 bin ile 20 bin arasında." bilgisini vermişti. Oysa resmi olarak, o tarihte virüs ABD'de görülmemişti!

Türkiye'de de aynı dönemde, bilinen gripten çok ağır vakalar yaşandığını örnekleriyle bu sütunda incelemiştim.

ABD'de ölü sayısının yüksek görünmesinin sebebi, ilan edilen destek politikasıdır. Hastaneler, her vaka için devletten 13 bin dolar alıyor. Yoğun bakım yapılmışsa ücret üç katına çıkıyor!

Diğer taraftan, bütün dünyada, hukuka aykırı olarak, bilinen her türlü ilaç ve yöntem, hastalar üzerinde uygulandı. Kobaylar üzerinde de aynısı yapılıyordu zaten! Hastalığın kan pıhtılaşması yüzünden ölüme sebep olduğu ise vakalar inişe geçtiği zaman anlaşıldı. Bu sebeple şimdi kan sulandırıcılar üzerinde duruluyor ama…

"Bu hastalık, grip veya zatürreye değil, hızlandırılmış bir kansere benziyor. Kanser nasıl hızlandırılabilir? Radyasyonla değil mi? Akciğer hücreleri, aniden şekil değiştiriyor. Bazı bilim adamlarına göre virüsü, hücreler üretiyor! Halk diliyle vücut kurtlanmaya başlıyor! Bağışıklığı güçlü olanlar, virüsleri öldürüp dışarı atıyor, zayıf olanlar atamıyor... Öyleyse neden kimse hastalığın bu yönü üzerinde durmuyor da herkes sicili bozuk Dünya Sağlık Örgütü'nün açıklamalarına boyun eğiyor?" diye sormuştum. Şimdi de aynı soruyu soruyorum.

Küresel ölçekte tıp dünyasının çare bulamadığı bir durumla karşı karşıyayız. İlaçlar denendi, oksijen takviyesi denendi olmadı. Şimdi "aşı" diyorlar ama aşı da hiçbir işe yaramayacak! Bunu nereden mi biliyorum? Çünkü bu öyle bir hastalık ki insan hücrelerini patlatıyor ve vücuttaki hücre ölümünü hızlandırıyor. Bünye, ölen hücrelerin yerine yenisini koyamadığı ve bu suretle organlar arasında haberleşme kesildiği için hayat sona eriyor. Şöyle izah etmeye çalışayım.

Elinizi kaybederseniz, vücudunuz yeni el üretemez! Akciğerinizi kaybederseniz, vücudunuz yeni akciğer üretemez! Bütün mesele, hızlı hücre ölümünü durdurabilmektedir. Bu da ilaçla veya aşıyla değil, belki vücutta eksilen veya çoğalan neyse onu eski haline getirmekle mümkün olabilir. Tabii dış etkinin bir virüs olduğu ispat edilmiş değildir. Bu sebeple o dış etkinin ne olduğu, bilimsel olarak açıklığa kavuşturulmalıdır ki hastalığa kesin bir tedavi geliştirilebilsin. Fakat dünyada bu tespitlere bile tahammülü olmayanlar var ki asıl virüs, gerçekleri örtbas etmeye çalışan sansürcü zihniyettir.




* Beyni hacklenenler ve keklenenler! - 16 Haziran 2020 / link

BBC, "Koronavirüs antikoruna sahip bir seçkinler sınıfı ortaya çıkar mı?" başlıklı analiz haberinde "Dünya genelinde hükümetler, vatandaşlarını Covid-19 geçirip geçirmediklerini anlamak için, antikor testlerinden geçiriyor" bilgisini paylaştı. Bilindiği gibi Türkiye'de de, 150 bin kişiye antikor testi yapılmasına başlandı. BBC, Reuters kaynaklı haberinde antikor testi ile birlikte bazı ülkelerde "bağışıklık pasaportları" adını verdikleri bir uygulama başlatıldığını hatırlatarak, "Diğer insanlar kısıtlamalar altında yaşarken randevulaşabilen, istediği gibi seyahat edebilen bir antikor taşıyıcısı seçkinler sınıfı yaratılabilir mi?" sorusunu sordu.

Amerika'nın Sesi ise Fransa, Almanya, İtalya ve Hollanda'nın, AstraZeneca laboratuvarıyla yılbaşından önce tüm AB yurttaşları için, Covid 19'a karşı 400 milyon aşı tedariki için anlaşma imzaladıklarını hatırlattıktan sonra firmanın sahibi Pascal Soriot'un sözlerine dikkat çekti. Soriot, Ekim ayından itibaren dağıtıma geçeceklerini ve aşıyı "kâr amaçsız olarak, maliyet fiyatına, yaklaşık 2 Euro'ya satacaklarını" söyledi! Soriot, virüsün mutasyona uğraması ihtimaline dönük olarak İngiltere'de incelemelerin devam ettiğini, ABD'de 30 bin Brezilya'da 5 bin kişi ve Kenya, Güney Afrika, Hindistan ve Rusya'da da gönüllüler üzerinde aşı denemelerinin devam ettiğini bildirdi. Yani henüz insan üzerinde denemeler yeterince yapılmamış ve virüsün mutasyon geçirmesi de mümkünken, dört ülke, bir firmadan 400 milyon aşı için anlaşma imzaladı! Avrupa Birliği ülkelerinin toplam nüfusu 445 milyon olduğuna göre herkesi aşılamayı planlıyorlar!




* İlaç şirketleri Amazon ormanlarında ne arıyor? - 22 Haziran 2020 / link

Salgının sebebi, bilimsel olarak halen aydınlatılmış değildir. Sebep bilinmeden, tespit edilen virüse karşı aşı geliştirmek hiçbir işe yaramayabilir. Çünkü virüsün doğal yollardan bin yılda geçireceği mutasyonun şimdi günlere düştüğü söyleniyor. Bundan da Covid-19'un bir laboratuvar virüsü olduğu sonucu çıkıyor. Kısacası aşılar, daha üretilmeden faydasız hale gelecektir. Bu itibarla, aşıdan ziyade ilaç üzerinde araştırma yapmak, daha etkili olabilir. Bir de ABD merkezli ilaç şirketleri, kendilerine dünyada hiçbir güven olmadığını biliyor ve bu sebeple, daha şimdiden aşıyı Hindistan gibi ikinci ülkelerde ürettiriyor! "Şimdi aynısını Türkiye'ye de yaptırabilirler." diye derin bir kuşku var. Bu kuşku, iktidarların, ekonominin hatta kültürün her alanında küresel şirketlerle işbirliği yapması ve onların taleplerini yerine getirmesinden kaynaklanıyor. Şeker fabrikalarını kim kapattırdı? Yeşilçam film sektörünü kim öldürdü? Aşı üreten Refik Saydam Hıfzısıhha Enstitüsü'nü kim kapattırdı? Dolayısıyla, aşı konusunda da 7'den 70'e herkes uyanık olmak zorundadır.

Amazon ormanlarındaki yerlilerin durumu ile ilgili haberde çok ilginç bir veri var. Anadolu Ajansı'nın Amazon Watch adlı kurulan aldığı bilgilerle derlediği habere göre Brezilya'nın ve dünyanın en büyük yağmur ormanlarından Amazonlar'da, ormansızlaşma devam ederken, yerli halk arasında 2 bin 640'tan fazla vaka ve en az 252 can kaybı bulunuyor.

Kâr amacı gütmediği, yağmur ormanlarını ve yerli halkların haklarını korumak için kurulduğu söylenen "Amazon Watch" programının yönetim koordinatörü ve Brezilya'nın kuzeydoğusundaki Tuxa halkının bir üyesi olan Dinaman Tuxa, "Tuxa halkı, kendini izole etti. Dışarıdan kimsenin girmesine izin verilmiyor ve herhangi bir kişinin dışarı çıkmasını da engellemeye çalışıyorlar." dedi. Gelecekteki bir salgının tedavisinin kendi topraklarından çıkabileceğini ileri süren Tuxa, yerli toplulukların geleneksel bilgisine işaret ederek "Büyük ilaç şirketleri topluluklarımıza giriyor, haklarımızı tanımadan geleneksel bilgi ve bitkilerimizi öğreniyor ve onları şehirlere götürerek kendi keşifleri olduğunu söylüyor..." yorumunu yaptı.

Yani o büyük denilen ilaç şirketleri, araştırma orduları kurmalarına rağmen, yerli kabilelerin binlerce yıl içinde geliştirdiği doğal ilaçları kendilerine mal ediyor! Fikri mülkiyet hırsızlığı yapan bu şirketlere güven olur mu? 




*****


* Heated Vaccine Debate : Kennedy Jr. vs Dershowitz / video

 "You have no right to not wear masks.." "You have no right to not to have vaccine..." - Dershowitz

"They obliged you!" " Mandatory !!!" -  Kennedy Jr.


"We are going to kill everyone!..."




Dr.Stanley Plokin itiraf ediyor! / video




MMR Aşısıyla ilgili iki adet belgesel yapımı film var, hem de doktorların ağzından...

Ancak Youtube sürekli "sansür" uygulamakta !

Sanki aşı yaptırıp, yaptırmamak özgürlüğümüz yokmuş gibi, seçim yapamazmışız gibi, izlememizi istemiyor.

Bulursanız izleyin.

"Vaxxed: From Cover-Up to Catastrophe (fragman)",

"Vaxxed II: The People's Truth (fragman)"

MMR aşısının Otizme sebep olduğu...

Rahim Ağzı Kanser Aşısının, kanser ettiği...

Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezi'nin (CDC) bunu örtbas ettiği...

Aşı olmayanların aşı olanlardan daha sağlıklı olduğu....

(aslında bu gayet anlaşılır, çünkü çocuk, aşı olan anne ve babadan bağışıklık kazanır)



MMR aşısı Otizm'e sebep...

Aileler çocuklarındaki aşı öncesi-sonrası farkını gözlemliyor... KORKUNÇ...

Bu hızla giderse 2032'de erkek çocukların %80'i otizm olacak...

Kanada yasaklıyor, imha edildiği düşünülüyor, yok İngiltere'ye gönderilmiş. Çocuklara aşı yapılıyor yan etkiler yüzünden o da yasaklıyor. İmha etti sandınız değil mi? Hayır Afrika'ya gönderiliyor....

Araştırmacılar MMR değil de aşının teke düşürülmesini öneriyor, yanaşmıyorlar...

Aşı olan-olmayan araştırması yapılması istendi ki fark görülebilsin... Yapmadılar...

Senatoya geldi, soruldu, ancak CDC çalışanı tanık çağırılmadı...

CDC kanıtları yok etti... Ve başındaki da ödüllendirildi....

Basına çıkacak bu iddialar denildi, hiçbiri yayınlamadı, hatta üstünü örtmek ve aşı yapılmasının önemini vurgulamak için Kızamık salgını haberini verdiler...

Ve.. Ahlaksızlar dünyayı yönetmeye devam ediyor!...

Cehennemden önce Dünyada yanın!...😡


We lied about the scientific findings. The CDC can no longer be trusted to do vaccine safety work. Can't be trusted to be transparent. The CDC can't be trusted to police itself.

The film they don't want you to see...


Ve bunları "komplo teorisi", "yalan haber" diye de haber yapıyorlar!

Oysa, gerçek insanlar dertlerini anlatıyor!... Politikacılar değil!..


Vaxxine II'den:


Buna neden olan insanlar sosyopatik, psikopatik şeytani kötü insanlardır!... SB

"CDC bunu biliyordu, Gardasil aşısının üreticisi Merck bunu biliyordu..."


Robert F.Kenndy Jr ; "İnanılmaz derece tehlikeli olan aşı için  lisans alabildiler!"


* People who are causing this are sociopathic, psychopathic and demonic bad people! - SB


"The CDC knew about this... Merck, the manufacturer of the Gardasil vaccine knew about this..."

Robert F.Kenndy Jr ; ; They were able to license something that is insanely dangerous !"


"HPV aşılarının bu kadar çok zarara neden olmasını başka hiçbir aşıda görmedim."


" ABD'de üretilmiş olan Gardasil aşısı diğer aşılardan daha çok zarar veriyor."

"Anekdot olsun ya da olmasın, bu aşıdan hemen sonra, ilk dozdan sonra bile, nörolojik şikayet vakaları çok fazla."


Robert F.Kenndy Jr

"Çocuk Sağlığını Savunma"nın kurucusu

"Gardasil muhtemelen şimdiye dek gördüğümüz en kötü toplu aşıdır.... Bu aşı, serviks kanserinden ölme riski sıfır olan milyonlarca genci hedefledi... Klinik literatürünü okuyan aklı başında hiç kimse bu aşıyı yaptırmaz."


"Doktorlar bu aşıyı yaptırmam için sürekli baskı yaptı."

"Kanser kelimesi bile korkutucuydu."


"Burada gördüğümüz şey, hareketli gençlerin hayatları tekerlekli sandalyede bitiyordu, hatta bazıları ölüyor ya da intihar ediyordu."


"CDC (ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri) bunu biliyordu.... Gardasil aşısının üreticisi Merck bunu biliyordu..."

Nedir bu HPV aşısı?


Gardasil (HPV aşısı) canlı virus taşımayan bir aşı olup 6 aylık süre içerisinde 3 doz şeklinde uygulanmaktadır. Rahim ağzı kanseri ve genital siğillere neden olan 4 tip viruse karşı yüksek derecede etkin bir aşı olarak kabul edilmektedir.... HPV aşısı 12-26 yaş arasında genç kızlara ve en erken 9 yaş başlangıç olarak yapılabilmektedir. (https://www.florence.com.tr/hpv-asisi)


"CDC bunu biliyordu, Gardasil aşısının üreticisi Merck bunu biliyordu..."


Robert F.Kenndy Jr ; "İnanılmaz derece tehlikeli olan aşı için lisans alabildiler!"

VE Türkiye'de de yapılmakta !!!!!




ENG:

"I had never seen a vaccine cause so much devastation as I had with the HPV vaccines."

"The Gardasil vaccine is among the most injurious of any vaccination that's ever been manufactured in the United States."


"Be it anecdotal or not, way too many cases and complaints of having neurological insults, soon after that vaccine is given, even with the first dose."


Robert F.Kenndy Jr

Founder Children's Health Defense

"Gardasil is probably the single worst mass vaccine that we've ever seen... This vaccine targets millions of pre-teens and teens for whom the risk of dying from cervical cancer is zero.... Nobody in their right mind would ever take this vaccine, if they actually read the clinical literature."


"She pushed my buttons just enough trying to make me feel like a bad mother if I didn't give Caitlin the shot! Like 'Do you want your daughter to get cervical cancer?'... Who wants their child to get cancer?..."


"The word cancer is scary..."


"So what we were seeing was these really high-functioning teenagers ending up in wheelchairs and some of them actually ending up dying or killing themselves."

"The CDC knew about this... Merck, the manufacturer of the Gardasil vaccine knew about this..."


Robert F.Kennedy, Jr. " The entity that is actually performing this study and paying for this study is Merck. Merck got to decide which injuries were being caused by Gardasil and which were just bad coincidences. And because it had that power, it just wrote them, all off as bad coincidences. You can do that when there's no placebo ! Because the injuries they were seeing in the control group, which where the girls were getting aluminum neurotoxins, were identical to the injuries they were getting in the Gardasil group. So they said, well, we don't have to report any of these as vaccine injuries!... They were able to license something that is INSANELY DANGEROUS !"


"The aim is to force everybody to be vaccinated. And the primary reason for that is to get rid of the unvaccinated control group so that nobody can see how healthy unvaccinated children are in comparison with vaccinated children..."

"They're not a source of infection. They're the healthiest children you could ever meet. So this whole notion, as I said of herd immunity, of community immunity, whatever that means, is based upon a complete fabrication. It's a lie..."


"Our media is trying to make people hate unvaccinated families, unvaccinated children. Making you terrified of the measles and the reason of the measles is spreading is those people that aren't using the vaccines. But what's scary is the language. The language to hate children to hate people. To say that they are putting us all at risk."


"We have had multigenerational indoctrination with fear. Because people don't understand that measles is a fever, a cough, a rash, and maybe some diarrhea, in the vast majority of people. And autism really is a disease, because it is something that's permanent, life changing, and lasts a really long time. So would you rather have a cold or a flu, or would we rather have a lifelong travesty, because you're so afraid of getting an infection?


Robert F.Kennedy, Jr : " They're not doing vaccinated versus unvaccinated studies, because they're frightened of the results. If you did a vaccinated versus unvaccinated study, we know what's gonna happen. The entire vaccine program would come into question."


"To see the number of children in these unvaccinated populations that have never even had an ear infection. I mean, I can't imagine that. My son was walking ear infection! All we did was toss antibiotics down his throat in order to keep the ear infection at bay. And now you have these children who are unvaccinated and the significant large, large proportion of them have never, never seen an ear infection." (His son had autisme after MMR vaccine, and he is a Dr. in healthcare)


"Now that I've seen so much of it, and seen so many vaccinated/unvaccinated family members with the same thread, It's undeniable that an unvaccinated child's immune system is going to be that much more functional, that their brains actually function better. And when you understand how vaccines work, and what the components of vaccines, including aluminum and all of the inflammation do to anybody, no matter what your age, it makes complete sense that in the long run that child's going to be much more functional, and much healthier, and able to do battle against any disease that comes along, the ajority of which have no matching vaccine."


"When you get out into the population and you start to meet people who, because they've heard of our stories, have not vaccinated their children and you see these wonderful, healthy, happy, robust children, then it just makes all the difference in the world."


"And these are the children that actually now we need to protect above all others, and not force them to be vaccinated by rule of law,  but to protect them because they're going to be looking after the damaged children in the future."

"There's no question about what we saw, what we all collectively saw was the same thing. Health, health, health, which the unvaccinated; injury, injury, injury with the vaccinated. Same story."


"It's no like we're gaining anything by speaking out, you know. Losing friends and family members, people won't talk to us, you're getting kicked out of mommy groups, you're getting kicked out of doctor's offices.. It's not to our benefit to speak out, but if my story or if any of our stories will help save one child from being injured or dying, then it's worth it. Because you can't walk away from something like this, and know the truth and not say anything. You can't..."

"You are not alone..."


"What have we done to all these people? We've taken their lives as they should have been. We've destroyed the brains of countless people around the world..."

"It can change and it will change, and we will win this battle if that's what it is. and we will win it through the parents' stories. We will win it through the parents telling their truth, we will win it through the doctors and nurses standing up and saying 'This is what I know to be true'..."


"If I had seen that vaccines can cause injury, outside of autism, injury beyond belief, If I heard that the doctors, the medical professionals had no training in vaccines, and if I had seen the health of the unvaccinated, there is no way I would have feared measles, mumps, rubella, chicken pox, all these things, that we vaccinate our children for. I wouldn't have feared them." (mother of a boy which have autisme after the MMR vaccine)


"And we'll look back at this experience in 10 years' time and we'll say, 'what were they thinking?'..."

"That vaccine has to go!...."


The Vaxxed Bus: "To date, there are 7.044 names signed on the bus. The Vaxxed team toured 45 states in the USA, and visited Canada, England, Scotland, Ireland, Australia and New Zealand. Everywhere we went, the stories were the same...."



Callers Talk About 'VAXXED: From Cover-up to Catastrophe' / video



Aşı karşıtı değilim, ancak Edward Jenner'dan sonra gelişen aşılama sistemi "güvenli" değil.

Çünkü DNA'ları ile oynandı ve tehlikeli hale geldi!...

Oysa aşılar "güvenli" olmalıydı!

Buna neden olan insanlar sosyopatik, psikopatik şeytani kötü insanlardır!...

Aşıların içinde ne var?

Tüm bunlar ortada iken aşı karşıtı olarak bizi yaftalayanlar asıl sizin hesap vermeniz gerekiyor!...

Sözde salgının sözde aşısına da HAYIR!...

Aşılar mecbur kılınamaz!...

Zaten gribin aşısı da olmaz!...


SB



Dünya, ruh hastası insanlar tarafından yönetiliyor!..