Translate

30 Mart 2015 Pazartesi

İşte Amerikan Rüyası...





"Eğer elinizde tarih yoksa şu anın esiri olursunuz"







“Amerika’nın Kurucu Ataları ve Devlet Başkanlarını merkez alarak yazılan bu ülkenin bütün tarih kitapları ... kriz zamanlarında bize bir kurtarıcı aramamız fikrini aşılarlar: 



Devrim krizi zamanında Kurucu Atalar; 
kölelik krizi zamanında Lincoln; 
Büyük Darboğaz’da Roosevelt; 
Vietnam-Watergate krizi sırasında ise Carter bulunmuştur. 


Arada bir gelen krizler arasında ise her şey yolundadır; normal yaşama dönmek bizim için yeterlidir. Bize en önemli yurttaşlık görevimizin, her dört yılda bir seçim sandığına giderek, kurtarıcılar arasında mali durumu iyi, beyaz, Anglosakson, zararsız kişiliği ve Ortodoks fikirleri olan iki erkekten birini seçmek olduğu öğretilir.” 

“Fakat zaman zaman Amerikalılar bu durumu reddeder ve ayaklanırlar. Bu ayaklanmalar şimdiye dek hep denetim altında olmuştur. Amerikan sistemi dünya tarihinin denetim konusunda en yaratıcı sistemlerinden biridir. 

Doğal kaynaklar, yetenek ve işgücü konusunda bu kadar zengin olan bir ülkede sistem, yeterince refahı yeterince kişiye dağıtıp hoşnutsuzluğu sürekli sorun çıkaran bir azınlıkla sınırlandırabilir. Bu ülke o denli güçlü, o denli büyük ve bir çok vatandaşı için o denli rahatlatıcıdır ki aykırı olma özgürlüğünü hoşnutsuz küçük bir gruba bağışlayabilir”. 

“Denetimlerini seçim sistemi, iş durumu, kilise, aile, okul, kitle iletişim araçları aracılığıyla daha karmaşık bir biçimde yayan bir başka ülke yoktur. Hiçbir ülke, muhalefeti reformlarla, insanları birbirinden ayırarak ve vatansever bir bağlılık yaratarak yatıştırmada Amerika kadar başarılı olamaz. 

(Oysa)...Nüfusun yüzde biri ulusal refahın üçte birine sahiptir. Refahın geri kalanı, nüfusun geri kalan %99’unu birbirine düşürecek bir biçimde dağıtılmıştır; küçük mülkiyet sahipleri hiçbir mülkü olmayanlara; siyahlar beyazlara; Amerika’da doğanlar, yabancı ülkelerde doğup Amerikan vatandaşı olanlara; entelektüeller ve profesyoneller, eğitilmemiş ve vasıfsızlara karşıdırlar bu ülkede. Bu gruplar birbirlerine karşı kin beslerler ve kendi aralarında öylesine bir öfke ve şiddetle savaşırlar ki, çok zengin bir ülkede artıkları paylaşan kişiler olarak ortak bir kaderi paylaştıklarını unuturlar.”

Arka Kapaktan : 



Bu kitapta Howard Zinn, işte bu "öteki" Amerika'yı anlatıyor. Kolomb'un bu koca kıtayı "keşfetmesinin" ardından bakir topraklara akın eden halkların , katledilen ve sürülen Kızılderililerin, görülmemiş bir hızla gelişen kapitalizmin ezip sömürdüğü işçilerin, toprakların ellerinden alınan çiftçilerin , ırk ayrımcılığının acısını çeken siyahların, protest müziğin ve edebiyatın, savaşlara karşı mücadele eden kitlelerin, liberterlerin, sosyalistlerin ve feministlerin verdiği mücadeleler "öteki" Amerika'nın tarihini "Amerikan Halklarının Tarihi"ni oluşturuyor.

Amerika Birleşik Devletleri Halklarının Tarihi 1492'den Günümüze -
A Poeple's History Of The United States - Howard Zinn. / Prof. Sevinç Sayan Özer’'in çevirisi ile





* * * 




2005 yılında kaybettiğimiz Attila İlhan 
 " DİP DALGA" PROGRAMLARI    GÜNCEL MEYDAN SAYFASINDA


Attila İLHAN - Ceviz Kabuğu - Bölüm 1
Attila İLHAN - Ceviz Kabuğu - Bölüm 2
Attila İLHAN - Ceviz Kabuğu - Bölüm 3



Atilla İlhan aktarıyor:

"Amerika Birleşik Devletleri bugün  ikinci sınıf bir ülke olma tehlikesi ile karşı karşıyadır. Yaşam standardı sürekli düşmektedir. Toplumsal karışıklık ve başka uluslara sermaye ve teknoloji bağımlılığı artmaktadır. 

Nufüsün % 10'nu açlık sınırındadır. Her üç çocuktan birinin 17 yaşından önce bir kamu yardımına gereksinimi vardır. 35 milyon Amerikalı sağlık sigortasından yoksundur. Her 25 dakikada bir cinayet işlenmektedir. Federal bütçe açıkları hızla artmaktadır. Eğitim düzeyi düşmüştür. Toplumun fiziksel altyapısı çökmekte ve teknoloji temellerimiz hızla aşınmaktadır. Bankalarımız karışıklık içindedir, siyasal kutuplaşma ve diğer ölçüyle değer ölçülerin dağılması ulusal milletimizi zayıflatmaktadır. 

Ulusumuz 1941 den bu yana görülen en şiddetli meydan okumayla yüzyüzedir. Ve o döneme kıyasla bugün böyle bir meydan okumaya tepki göstermek için daha az hazırlıklı durumdayız. Gelecekteki dünya düzeninde büyük önem kazanacak alanlarda, şimdiki trendler temelindeki 2.sınıf bir ülke olma tehlikesiyle karşı karşıyayız, sermaye ve teknoloji açısından giderek artan biçimde başka uluslara bağımlı hale geliyoruz."


Küreselleşme yandaşı Porf.Jeffery Garter,1993









İŞTE AMERİKAN RÜYASI....