Translate

18 Kasım 2020 Çarşamba

Toplumsal Paranoya

 

Toplumsal paranoya mı, global koronaya mı?

Hürriyet, 7 Nisan 2020 (link)

Recai Güler


82 milyon nüfusu olan ülkemizde her yıl yaklaşık 82.000 kişi grip ve gribal enfeksiyonların sonucunda kronik akciğer, kalp, hipertansiyon, diabet, immün yetersizlik hastalarında gelişen komplikasyonlarla ölüyor. Geçtiğimiz yıl ve önceki yıllarda da grip ve nezle nedeni ile on binlerce Türk vatandaşı hayatını kaybetti ve haberiniz bile olmadı... Geçen yıl dünyada toplamda  7 milyon insan grip ve griple tetiklenen komplikasyonlardan kaybedildi öldü. 

Siz hiç “gripten öldü, nezleden öldü” gibi bir haber duydunuz mu? Duymadınız. Neden? Corona virüsten ölenlerin hemen tamamı yaygın pnomoniden kaybedilir.

2016 yılında Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre 3 milyon kişi pnomoniden öldü ,bunların hiçbirine corona virüs testi yapılmamıştı. 

Soruyorum bu gürültü, patırtı neden? Bu korkuya neden olan olan algı eğer sokakta aniden ölenlerse hiçbir viral veya bakteriyel pnomoni hastası böyle pat diye sokakta düşüp ölmez.

O zaman aniden akut hipoksi yapan ve sokaktaki bir insanı aniden öldürebilen başka bir neden arayacaksınız!

30 yıllık tıbbi pratiğimde hastanelerin acil servislerinde bizzat yaşayarak şahit olduğum kış aylarında her gece sağlık personeli bu tür grip hastalarının ağır seyredenlerine bir tane boş suni solunum cihazı,boş bir yoğun bakım yatağı bulabilmek için uğraşır ve maalesef bazen de bulunamadığından yüzlerce, binlerce hasta, yataklarında kaybedilir.

Ve bunlar hiçbir zaman sizlerin, bizlerin gözümüzün içine bu kadar sokulmaz, bu kadar korkutulmazsınız...

ABD’de mevsimsel grip için aşılanma oranı her yıl  %52’dir, yani nüfusun yarısı “aşılanır”

Buna rağmen grip salgını ABD’de 2018-2019 sezonunda 35.5 milyon (otuz milyon beş yüz bin) insana bulaşmıştır. Nedeni de virüslerin her birisinin ayrı yapısal şifreler barındırmasındandır.

Bu hastaların 16.5 milyonu hastanelere müracaat etmiştir ve 490.600’ü hastaneye yatırılmıştır. Ve bu hastaların 34.200’ü doğrudan bu virüs nedeni ile 27.680 kadarı ikincil sebepler ile hayatını kaybetmiştir.

CDC (ABD Hastalık ve Korunma Merkezleri) verilerine göre 2019 yılında sadece ABD'de toplam 62.000 kadar kayıp vardır.

ABD’de her yıl yaklaşık 50.000-60.000 insanı öldüren bir virüs salgınından bahsediyorum!

Aralık ayından bu yana geçen 5 ayda  Covid-19 dan 120 bin insanı öldü. Aynı süre içerisinde mevsimsel grip en az 300.000 (üç yüz bin) insanı öldürdü. Üstelik coronavirüs dışı virüslere bağlı grip hem 65 yaş üzeri insanları hem de aynı oranda 0-5 yaş bebeklerin ölümüne neden oldu.

Geçtiğimiz yıl kaç sanatçı, kaç sporcu, kaç tanınmış insan, kaç doktor, hemşire, kaç devlet başkanı grip oldu biliyor musunuz?

Şöyle ki yarısından fazlası gribal enfeksiyon geçirdi, bu nedenle ölen dünyaca ünlü isimler oldu. Politikacılar, sporcular, profesörler öldü. Size onları “akciğer yetmezliği, kalp yetmezliği” nedeni ile ölüm olarak bildirdiler. Ama onlar da hepsi grip virüsü nedeni ile öldü.

Bizlerin,yarımız geçen yıl grip ve nezle geçirdik ,haber konusu olmadık, demek ki geçen yıl kitleler halinde ölmediysek bu sene de ölmeyeceğiz. Geçen yıl hiçbirimizi tv'lerde tek tek saymadılar ve her gün tüm Tv'lerde herkesin ilgilendiği “sayısal istatistik” haline getirmediler.

Şöyle düşünelim: İnsanların aynı evde yaşayıp da birisinin dışarıda çalışması, diğerinin çalışmayıp evde kalması durumunda, bu iki kişiden birine mikrop bulaşmışken, diğerinin temiz kalması mümkün müdür?

Bu, “salgından korunma algoritması”na da uygun değildir, düz mantığa da.

Bu panik ve alarm halinin nedeni ölüm sayısı olmamalı. Çünkü yılbaşından bu yana 3 ayda dünyada 5 yaş altı 1.950.000 çocuk öldü, HIV/AİDS nedeniyle 432. 000 kişi, sigara nedeniyle 1.285,000 kişi öldü. 275,000 kişi intihar ederek, 2.110.000 kişi kanser nedeniyle öldü.

Dünyada yalnızca bugün 26,000 (yirmi altı bin) insan çoğu çocuk olmak üzere açlıktan öldü.

Peki nedir bugünlerdeki histerinin nedeni?

Bunu sormak her bireyin en doğal hakkıdır çünkü kendi sağlığını direk ilgilendiren bu konuda yukarıdaki rakamsal veriler ışığında bu yıl ki corona virüsün öncekilerden daha korkunç kabul edilmesini hangi faktörler sağlamaktadır?

Çok iyi bilinir ki korku olmadan toplumda yapılacak köklü değişikliklerle ilgili algı oluşturulamaz.

Dünya çapında salgın veya dünya savaşları gibi ağır korku yaratan dönemlerden sonra dünyada çok köklü sosyal ve ekonomik değişimler olur. Bu salgın bitecek, ancak bittiğinde insanların toplumsal yaşam alışkanlıkları ve ekonomik durumlarının epeyce değişmiş olduğu görülecektir.

Örneğin global büyük sermaye sahipleri, oluşacak ekonomik krizler sonrası zarar eden firmaları, sanayi kuruluşlarını yok değerine ele geçirecek ki Çin de bu değişim oldu bitti bile.

Para ve servetler el değiştirecek, oluşacak ağır ekonomik krizi aşmak için aşırı miktarda karşılıksız para basılacak...

Oluşacak hiperenflasyon sonrası zaten virüsü bulaştırıyor algısı ile değersizleştirilen banknotlar yani rezerv para olan dolar ve ulusal paralar kaldırılıp yerine dijital tabanlı para birimleri gelecek, sanayi ve günlük yaşam yoğunluklu olarak robotik oluşumlarla sürdürülecek…

Dünyanın 2. Dünya Savaşından bu yana gördüğü en büyük, en yaygın paniği, yaşam tarzı değişikliğini yaşıyoruz. Daha doğrusu buna mecbur ediliyoruz.


Opr.Dr. M. Okan Özdemir, Göğüs, Kalp Damar Cerrahisi uzmanı (link)


***


* Hafta sonları tedarik ve üretim zincirleri aksamayacak şekilde saat 10.00 ila 20.00 saatleri dışında

sokağa çıkma sınırlaması uygulanacak.

* Eğitim yıl sonuna kadar online olarak sürdürülecek. 65 yaş üstü için uygulanan sokağa çıkma uygulaması

20 yaş altına da uygulanacak. AVM’ler, restoranlar, berber ve kuaförler gibi

saat 10.00 ila 20.00 arası sınırlanacak.

* Sinemalar yıl sonuna kadar kapatılacak. Restoranlarda sadece paket uygulamasına getirilecek.

17.11.'20 /Basın



Yeni kısıtlamaları fizikçiler bile çözemedi...





 


So-Called Pandemic

HEIKO SCHÖNING introduces the WORLD DOCTORS ALLIANCE in Berlin, Germany /Dr.Elke De Klerk (link)

"There is no pandemic!"




Bazılarının da anlamadığı; "Aşı da kısıtlamalar da maske de tedavi değildir"!

Tedavi; Besin değeri yüksek gıda & vitaminleri doğal olarak almak, güneş görmek, temiz oksijeni içine çekmek ve sosyalleşmektir.

Ancak tam tersi yapılıyor; "Gıda" pahalı, "ev hapsi" ve "maske zorunluluğu" + getirdiği stres... Yalnız olan insanlar yalnızlıktan bunalıma bile girer!...

Bağışıklığı zayıf olan da her tür hastalığa yakalanabilir!

SB


NOT:

En son çıkan video / link

This Feature-Length documentary surrounds the establishment

of the World Freedom Alliance (WFA) in Stockholm,

Sweden, in November 2020.