Özgün Bilgi ve Belgelerle
- 1925 Şeyh Said İsyanı.
- Musul Sorunuyla İlgisi.
- 1924 Ağustos Nasturi Ayaklanması.
- "TBMM Hükümeti" ve "TBMM Ordusu" Adlandırmaları.
- Ali Fuat Cebesoy'un Hilafetin Kaldırılmasıyla ilgili Önemli Açıklaması: "Hilafet ile Saltanat Ayrılıp, Saltanat İlga Edilirken (1 Kasım 1922); Hilafet TBMM'nin Manevi Şahsiyeti'nde Mevcuttur Denilecekti. Olamadı. Kaldırıldı.“
- Şeyh Said İsyanı ve Hilafet.
- Genelkurmay Belgelerinde Kürt İsyanları.
- Türk Ordusu İçinde Örgütlenmiş Ayrılıkçı Kürt Kökenli Subaylar ve Gizli Azadi Örgütü.
- Ayrılıkçı Kürt Azadi Örgütü Önderi Cibranlı Halit.
- Azadi Üyesi Bitlis Milletvekili Yusuf Ziya.
- Azadi Örgütü Subayları Irak'a Kaçıp İngiltere'ye Sığınıyor.
- Şeyh Said, İngiltere Bağlantılı Azadi Örgütünün Lideri Cibranlı Halit'in Akrabası ve Azadi'nin Üyesi.
- İsyana Katılanlardan Hasan Hişyar Serdi'nin Anıları.
- Atatürk'ün 1924 Erzurum Pasinler Ziyaretinde Verdiği Buyruk Üzerine Azadi Örgütü Lideri Cibranlı Halit ve Yusuf Ziya Tutuklanıyor.
- Şeyh Said İngiltere Bağlantılı Azadi Örgütü'nün Başına Geçiyor
- Azadi'nin Mayıs 1925'te Gerçekleştirmeyi Kararlaştırdığı İsyan, 1925 Şubat Ayında Patlıyor.
- İsyancılar 12 İli Ele Geçiriyor.
- Cumhuriyet Sıkıyönetim, Seferberlik İlan Ediyor, Dini Siyaset Aracı Olarak Kullanma Eylemini Vatan Hainliği Kapsamına Alıyor.
- Şeyh Said'in Mensup Olduğu Şafii Nakşibendi Tarikatının İstanbul'daki Lideri Seyit Abdülkadir ile Suç ortakları Tutuklanıp Yargılanmak Üzere Diyarbakır'a götürülüyor.
- Seyit Abdülkadir ve Suç ortaklarının İngiliz Ajan Mr. Templeton Olarak Tanıdıkları İstihbaratçıyla İlişkileri.
- Diyarbakır Sinema Salonu'nda Kurulan Mahkemede, Kalabalık İzleyici Huzurunda Yapılan Duruşmalar Fotoğraflandığı gibi Sinema Filmine de Alınıyor.
- Mr. Templeton'un Seyit Abdülkadir'in Mutemed Adamı Palulu Kör Sadi ile Görüşme Tutanakları, Mahkemede Okunuyor.
- Kör Sadi, Mr. Templeton'un Raporlarının Doğruluğunu Mahkemede İtiraf Ediyor.
- Şeyh Said İsyanı'nın Batı Basınındaki Yankıları.
- Komünist Enternasyonal Örgütü'nün İsyanla İlgili Değerlendirmeleri.
- Şeyh Said İsyanı'nın Bastırılmasında Ordumuzun Yanında Yer Alan Bölge Aşiretlerinin Çabaları.
- Şeyh Said'in Hilafet Propagandasına Karşı, Adalet Bakanı Seyid Bey'in Onbinlerce Bastırılan Hilafetin Kaldırılması Konulu Kitapçığının İsyan Bölgesinde Dağıtılması.
- İsyanın Bastırılması, Şeyh Said'in Yakalanması.
- Bizim istihbarat ajanımız Nizamettin Bey "Mr.Templin", Şeyh Said "para karşılığında toprakları koparacağını" ve "denize çıkış" istediğini belirtir.
- Teslimi ve Suç ortaklarıyla Birlikte Diyarbakır'da İstiklal Mahkemesi'nde Yargılanmaları.
- Mahkeme halka açık Diyarbakır Sinema salonunda yapılıyor ve filme de alınıyor.
- Mahkemede Yapılan Sorgusunda, Sorulara Verdiği Yanıtlar.
- Mahkemede bazı isyancılar "biz Türklere ihanet ettik".
- Karar: İdam.
- Diyarbakır Ulu Camii Önünde Asılan İsyancılardan Biri Bağırıyor: "Yaşasın Kürtlük!" İdamı İzleyen Diyarbakır Halkı Topluca Haykırarak Ona Yanıt Veriyor: "Yaşasın Cumhuriyet!".
- M.Kemal'in İsyan'ın Bastırılması Üzerine Türk Ocakları Yöneticilerine Verdiği Demeç: MEFKURE HARBİ.
- Şeyh Said İsyanı'nı Bastırmaya Giden SİVİL GİYSİLİ GÖNÜLLÜ ASKERLER.
- Mehmet Şerif Fırat, Varto, "Tespit edilebildiği kadarıyla Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerimizde 715 aşiret, grup ve kabileden Şeyh Said ayaklanması önde olmak üzere, cumhuriyet döneminde meydana gelen ayaklanmalara bunlardan sadece 188'inin iştirak ettiği, Şeyh Said ayaklanmasına ise bölgedeki aşiretlerden sadece 50-51 tanesinin iştirak ettiği belgelenmiş." Yani aşiretlerimizin büyük bir kısmı ordumuzun yanında yer almıştır.
- Rauf Orbay: "Şeyh Said,.. 1914'te de Devlete Karşı İsyan Etmiş, Rus Konsoloshanesine Sığınmış, 1. Dünya Savaşı Arifesinde Rusya Hesabına Çalıştığı Sabit Olmuş, Müseccel (Sabıkalı) Bir Mahluktu." vs.
Bilâl N.Şimşir
Bilgi Yayınevi
Nutuk'tan İbretlik Belge Örnekleri
"Belgeler okununca bugün ve yarın için uyarıcı sonuçlar çıkarılacağını umarım."
Atatürk
8 Haziran 1919: Diyarbakır Vali Vekili Mustafa'dan 9.Ordu Müfettişliğine şifre tel:
"...Diyarbekir'de kimi gençlerden oluşan Kürt Cemiyeti(nin) İngiliz koruyuculuğunda bir Kürdistan bağımsızlığı izleyici propaganda yapması üzerine buraya gelen Süleymaniye siyasal hâkimi Mister Noel'in düşüncelerine kapılarak halk arasında bunun şiddetle reddedilmesi ve bu girişimlerin Cemiyetler Kanunu'na uygun olmaması nedeniyle, sözü geçen Cemiyet kapatılarak vilayetçe yasal kovuşturma yapılmakta bulunulmuştur..." (Nutuk-Söylev, Belge 8)
15 Haziran 1919: 9.Ordu Müfettişi M.Kemal'den Diyarbekir Vali Vekilliğine şifre tel:
"C.8/6/1919: Bütün ulusun kalımını (bekasını) ve bağımsızlığını kurtarmak için birleştiği şu tarihi günlerde bir yabancı devletin koruyuculupuna sığınarak horlanmış ve tutsak yaşamayı yeğlenyen her türlü görüşlerin, ülkeyi bölücülüğe düşürecek her çeşit derneklerin dağıtılması pek yurtseverce ve zorunlu bir görev olmakla, Kürt Kulübü konusundaki davranış biçimi bence de pek uygun görülmüştür... Diyarbekir ve çevresinde de Müdafaa-i Hukuku Milliye ve Reddi İlhak derneklerinin kurulmasına ve yerleşmesine aracılık edilmesini önemle salık veririm..." (Nutuk-Söylev, Belge 9)
Kürtler Arasında Bir İngiliz Ajanı: Lawrence'e Özenen Yzb.Edward C.Noel
Atatürk'ün Nutuk'ta sözünü ettiği "yabancı subay", bir İngiliz subayıdır. Bizim yayınlarda, yanlışlıkla, kimi zaman "Binbaşı Nowill", "Novel" olarak da adı geçer. Kürtler ona, Major (Binbaşı) Novil yerine "Micernovil" diyorlardı. Aslında rütbesi yüzbaşı, adı Edward C.Noel'di. Binbaşı rütbesini 21 Aralık 1919'da almıştı.
Noel, 1886 yılında doğmuş, yetenekli bir subaydı, ilk görevi İngiltere'nin Hindistan ordusuydu. Oradaki başarılarından sonra Nisan 1915'te İran'ın Ahvaz kentine konsolos olarak atandı. Yaklaşık dört yıl kaldığı bu görevi sırasında bölgeyi ve Kürtleri yakından tanıdı. Kürtçe öğrendi. Mütareke döneminde İngiltere'nin Bağdat Komiserliği'ne istihbarat subayı olarak gönderildi. 12 Mart 1919'da Kürt bölgelerinde inceleme yapmakla görevlendirildi. Güneydoğu Anadolu'da dolaştı.
Bu gezisi sırasında Kürt ileri gelenleriyle yaptığı temaslar kuşkuyla karşılandı. 1916-1917 yıllarında İngiliz casusu Lawrence'in Mekke Şerifi Hüseyin'i İngiliz altınlarıyla kazanıp Türk askerine karşı nasıl ayaklandırmış olduğu hatırlandı. Noel'in de bir "Kürt Lawrence"i olmaya hazırlandığı kuşkusu doğdu. "Lawrence of Arabia"dan sonra şimdi de bir "Noel of Kurdistan"mı sahneye çıkıyordu?!
Noel'in Güneydoğu Anadolu bölgesine yaptığı kuşkulu gezisinin ardından, 13 Haziran 1919 günü, Bağdat'taki İngiliz Komiseri Albay Wilson, Kürtleri kazanmak için, İngiliz himayesinde bir Kürdista kurulmasını Londra'ya önerdi. Wilson, kurulacak bu yeni "devletin" ya da "özerk bölgenin" sınırlarını da çiziyord. Buna göre, Kürdistan, İmadiye dahil fakat Zaho hariç ve Mardin'in güneyinden, 37.enlem boyunca Birecik'e kadar uzanan bir güney sınırıyla, Fırat boyunca ve Mamuratülaziz (Elazığ), Bitlis, Van illerinin kuzey sınırlarıyla belirlenen bir bölgeyi kapsamalıydı.
Bu bölge, kurulması öngörülen büyük Ermenistan sınırlarıyla çatışıyordu. Ermeniler, Van, Bitlis gibi yerleri Ermenistan'ın beşiği gibi görüyorlardı; şimdi buraların Kürtlere bırakılmasına nasıl razı edileceklerdi? Wilson, Erzurum ve Trabzon illerinin, ABD himayesinde kurulacak Ermenistan'a bırakılmasını öneriyordu.
Daha sonra Noel bir tasarı daha ortaya attı. Buna göre, doğu illeri bir manda yönetimi altında bulunacak, kuzey salt Ermeni, güney salt Kürt, ortası ise karma bölge olacaktı. Gerçi kararı Barış Konferansı verecekti, ama İngiliz görevlileri, fikir jimnastiği yapar gibi şimdiden fikir oluşturuyor, projeler tasarlıyordu.
Noel, Kürt işlerini görüşmek üzere 25 Haziran'da Bağdat'tan İstanbul'a gönderildi. 3 Temmuz'da İstanbul'a geldi. Müsteşar Hohler, Kürt ileri gelenlerini Yüksek Komiserliğe çağırıp uzun görüşmeler yapıldı. Kürtçe liderler, Anadolu'da Mustafa Kemal hareketinin gelişmesinden büyük kaygı duyduklarını dile getirdiler. Mustafa Kemal'e karşı bir hareketi İngiliz Yüksek Komiserliği'nin görmezlikten gelip gelemeyeceğini sordular. Yani İngiltere'nin böyle bir eyleme izin verip veremeyeceğini öğrenmek istediler ve öğrendiler : Yüksek Komiserlik, onlara, "meşru hükümet makamlarıyla birlikte olmadıkça, Mustafa Kemal'e karşı bir şey yapmamalarını, fakat karışıklık çıkarmak için aşiretlere adamlar yollarlarsa, bunların tutuklanıp İngiliz makamlarının uygun görecekleri bir muamaleye uğramalarını" kabul etti.
Yani, Yüksek Komiserlik, İstanbul'daki Kürtçülere, "kendi başınıza Mustafa Kemal'e karşı bir harekete kalkışmayın, Osmanlı Hükümeti'yle birlikte bu işe girişin" mesajını vermiştir. Bu konuda İngilizlerle Kürtçü liderler arasında bir anlaşmaya varıldı. Yüksek Komiser bunu Londra'nın bilgisine sundu. Sina Akşin, "Böylece Ali Galip'in girişeceği harekâtın, bu şekilde önce İngiliz Yüksek Komiserliği'nce, sonra da Balfour ve curzon tarafından peşin olarak onaylanmış olduğunu öğreniyoruz" diyor.
Ali Galip'in, kendi başına değil, Yüzbaşı Noel ve yanındaki Kürtçülerle birlikte hareket etmesi konusunda da Damat Ferit Paşa Hükümeti ile İngiliz Yüksek Komiserliği arasında görüş birliğine varılmıştır. Bu ortak eylemin önceden Londra tarafından onaylanmış olduğu açıktır....
İstanbul'da anlaşmaya varıldıktan sonra Yüzbaşı Noel ve bazı militan Kürtçüler, kuşku uyandırmamak için ayrı ayrı yollardan bölgeye intikal ettiler. Dahiliye Nazırı Âdil Bey, Yüzbaşı Noel'in eline bir de yazılı belge verdi. Bununla İngiliz ajanına Türk postanelerinden şifreli haberleşme yetkisi bahşedildi. Oysa Damat Ferit Paşa Hükümeti, bir ara, Türk askeri makamların birbirleriyle şifreli olarak haberleşmelerini yasaklamıştı.
Militan Kürtçülerden Emin Ali Bedirhan'ın oğulları Celadet Ali ve Kâmuran Ali Bedirhan 31 Temmuzda İstanbul'dan trenle hareket edip 19 Ağustosta Halep'te Yüzbaşı Noel ile buluştular. Seyyit Abdülkadir'in damadı Muin ile Dersim eşrafından Seyyit İbrahim de bölgeye gitmeyi daha önce kabul etmiş oldukları halde son anda bundan vazgeçtiler. Noel, Suriye'ye geçerek tutuklanmaktan kurtulmuştu. Diyarbakırlı Cemil Paşa'nın Belçika'da okumuş olan oğlu Ekrem Bey de , Kürtçü ve İngilizci eylemleri yüzünden tutuklanacağını anlayınca kurtuluşu Suriye'ye kaçmakta bulmuştu. Yüzbaşı Noel, Ekrem Bey'i de bulup yanına aldı. Bu arada Mısır'da, Süreyya Bedirhan iel Arif Paşa el Mardini de İngilizlere başvurarak, Kürt ailelerini temsil ettiklerini ve İngiliz mandası altında bir Kürt devleti kurulmasını istediklerini bildirdiler. Bunun üzerine Arif Paşa da Noel ile buluşmak üzere Mısır'dan Suriye'ye gödnerilmişti....
Noel, böylece Kürtçü ekibini iyi kötü tamamlamış ve Anadolu'da bir Lawrence rolü oynamaya koyulmuştu. Onun bu ataklığı İngiliz Yüksek Komiserliği'ni bile tedirgin etmişti. Müstesar Hohler, Foreign Ofice'deki meslektaşı Telley'e şunları yazma gereğini duydu:
İstanbul, 21 Temmuz 1919
Azizim Telley,
...Şu sırada benim derdim Kürtler. Noel Bağdat'tan buraya geldi; iyi bir arkadaş, yetenekli bir kimse ama fanatiğin teki. Kürtlerin havarisi. Onun kanaatince Kürtler gibisi yoktur; Kimse onlar kadar asil, onlar kadar cömert olamaz! Türkler ve Ermeniler beş para etmeyen alçaklardır, al birini vur ötekine. Kürtler bir tek Ermeni öldürmemiş, binlerce Ermeniyi ölümden kurtarmışlardır. Aksine Ermeniler pek çok Kürt öldürmüşlerdir: Gerçekten Kürtler hiçbir zaman kimseyi incitmemişlerdir. Korkarım ki Noel bir Kürt Alb.Lawrence'i olacaktır. Uzun tartışmalar sonunda düşüne kaleme aldığımız 1437 sayılı telgrafımıza lütfen bir göz atınız. Bana öyle görünüyor ki, Mezopotamya'nın bizim olacağı kesin gibidir. Öyleyse Mezopotamya'nın bir kuzey sınırı olacaktır; bu sınır ovada değil, dağda olacaktır, o dağlar esas itibariyle Kürttür, dolayısiyle bize bir Kürt politikası lazımdır ve Kürt beyleriyle iyi geçinmemiz gerekir ki onları kullanabilelim.
Hükümetimizce bir Kürt politikası belirleninceye kadar, biz son derece temkinli olmak ve çizilmiş yolda çok dikkatli yürümek durumundayız... Şu sırada sınır boylarını yatıştırmaya çok ihtiyaç vardır... Kürt ileri gelenlerinin nabzını dikkatle yokladık... Gayri resmi olarak onları kabul edip kendileriyle uzun uzun konuştum.. Kürdistan'ın geleceği konusunda onlara bir vaidde bulunmadım.. Nüfuzlarını kullanmak için bölgeye gitmeye istekli oldular. amaç Barış Konferansı'nın kararına kadar huzur ve asayişi korumaktır. Dikkati çekmemeleri için Noel ile birlikte değil, ondna ayrı olarak bölgeye gitmelerini kararlaştırdık. Kürt şefleri, düzeni korumaktan başka bir şey yapmamayı kabul ettiler. Ama Noel onlardan ayrı olarak seyahat etmekten memnun kalmadı. Ryan'ın ve benim uyarılarımıza rağmen, Noel, Kürt Kulübü'nün bir davetini kabul etti ve üniformasıyla oraya gitt. Orada neler konuştuğunu, ne söylediğini bilemiyorum... Tabii bu hareketi çok dikkat çekti.. Talihsiz bir durum yaratıldı ve bizi hem Kürtlere, hem de Türklere karşı sıkıntıya soktu. Noel bunu hiç umursamıyor, sadece yeni dostlarının söylediklerine kulak veriyor. Bu yüzden bazı sıkıntılarla karşılaşacağız... Burada her renkten Kürt bulunduğunu, onlara hiç güvenilemeyeceğine tarihin de tanıklı kettiğini akıldan çıkarmamak gerekir. Unutmamak lazım ki, Kürtler de Türkler de Müslümandırlar... Majesteleri Hükümetinin niyeti Türkleri sonuna kadar zayıflatmaktır, Kürtleri Türklerden ayırmak da kötü bir plan değildir, dikkatle ve sabırla hareket edilirse bunun büyük ölçüde başarılabileceğini düşünüyorum... Bağdat, Noel'in gezilerinde Erzurum, Bitlis, Van ve Diyarbakır Valilerinin kendisine yardımcı olmalarını Türk Hükümeti'nden talep etmemizi öneriyor. Biraz tuhaf değil mi?..
Saygılarımla,
Tom Hohler"
_____!_____